Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, el koyma kararına kadar davalının her hangi bir yasal hakka dayanmadan taşınmazda tesis yapması nedeniyle fuzuli şagil halinde bulunduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla; davalı idarelerden ......

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2022 NUMARASI : 2020/139 2022/183 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ilçesi, Kadıköy ilçesi, Feneryolu Tuğlacıbaşı mahallesi, 150 pafta, 590 ada, 6 parsel olarak tapuya kayıtlı bulunan taşınmazın davacı müvekkillerinin hissedar olarak malik bulundukları taşınmaz olduğunu, taşınmaz üzerinde bina inşa edilirken 587 m2 alanının Kadıköy Belediyesi Başkanlığı'na yeşil alan (park yeri) olarak terk edildiğini, bina yapım izni verilerek bina inşa edildiğini ve kat mülkiyeti oluşturulduğunu, bu durumdan sonra taşınmazın 613.32 m2 miktarına düştüğünü, davalı tarafın binanın tamamlanmasından çok sonra binanın Kuyu Başı Sokağı tarafında kalan arsanın bir bölümünü aldığını ve bu günkü hale getirdiğini, belirtilen...

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK’nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre ;davaya konu taşınmazlara, lehine sağlık koruma bandı tesis edilen davalı tüzel kişilik tarafından herhangi bir fiili el atmanın söz konusu olmadığı tespit edilmiş olduğundan davacı tarafın kamulaştırmasız el atmanın tespitine yönelik taleplerinin reddine, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların yer bedelleri ile taşınmazlar üzerinde bulunan ağaç ve yapı bedellerinin tespitine dair taleplerinden ise feragat etmeleri nedeniyle bu yöndeki davalarının da feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. 16/11/2022 tarihinde kabul edilen 7421 sayılı kanunun 3....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2018/737 ESAS 2020/440 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından su deposu yapımı ile dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığını taşınmazın tamamının davalı idareye tahsis edildiğini, el atmanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmazın el atılmayan kısım var ise değer kaybının olacağını, davalı idarenin kamulaştırma işlemi yapmaksızın taşınmaza el atıldığını, davacının taşınmaza el atıldığından beri taşınmazı kullanamadığını, dava konusu taşınmazın Alanya’nın gayrimenkul rantı yüksek olan Telatiye mahallesinde yer aldığını ve taşınmazının değerinin oldukça yüksek olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 500 TL ecrimisil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ile kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ile kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, eski hale getirme talebi yönünden feragat nedeniyle reddine, el atmanın önlenmesi davasının reddine, kamulaştırmasız el atma bedeli ve ecrimisil bedelinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu