Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği ve işbu davada hukuki el atma devam ettiğinden 3194 sayılı İmar Kanununda belirtilen 5 yıllık sürenin geçtiğinin kabulü gerekir....

    HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, .... koymanın önlenmesi-kâl ve kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davasında taraf vekillerinin temyiz talebi yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kamulaştırmasız el koyma tazminatına ilişkin davalarda, dava (değerlendirme) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminat bedeline karar verilmesi gerekmektedir....

      Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmekte olup mahkemece el koyma tazminatı yönünden maktu karar ve ilam harcı ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince salt mahkeme harcı yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2018 NUMARASI : 2016/174 ESAS - 2018/686 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu Van ili , Edremit ilçesi, Andaç Mahallesi 254 parsel sayılı taşınmaza davalının sulama kanalı yaparak kamulaştırmasız el koyduğunu belirterek 5.000,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;El koyma olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; "... dava konusu taşınmaza herhangi bir el koymasının bulunmadığı, zemindeki kanalın taşınmazdan geçmediği gerekçesi ile davanın reddine" Karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2020 NUMARASI : 2020/272 ESAS 2020/320 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)| KARAR : Bursa 12....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/312 D.İş sayılı dosyasının açıldığını, bilirkişilerce belirlenen bedelin bankaya bloke edildiğini, ancak bu bedelin rayicin çok altında olduğunu ve taşınmazın gerçek bedelini yansıtmadığını belirterek, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle şimdilik 500,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Edirne 1....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Ertuğrul mahallesi, 6476 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, dava konusu taşınmaza trafo yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve taşınmazın tasarruftan fiilen men edildiğini, müvekkillerinin hissedarı olduğu taşınmaza el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmaza fiilen el atan davalı idarenin kamulaştırma ya da acele kamulaştırma kararı olmadan el atmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın imar parseli...

        sinin 14/09/2021 tarih ve 2021/1975- 9690 Esas ve Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi "...Bu durumda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen ... İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        El koyulan kısım ile imar planında kamusal alana özgülenen kısımların niteliği, el koyulan bölümün imar planında büyükşehir belediyesinin bakım ve sorumluluğunda bulunan alanda kaldığı ancak diğer davalı Kocasinan Belediye Başkanlığı tarafından el koyulan kısım dikkate alındığında, imar planına uygun bir el koyma olmadığına göre; proje bütünlüğünden söz edilemeyeceğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yalnızca fiilen el koyulan bölümün bedeline hükmedilmesi; fiili el koyma bulunmayan bölüme davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu...

          Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          UYAP Entegrasyonu