Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkının doğduğunu, taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 206.974- TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı Kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkının doğduğunu, taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 79.136,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı Kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

arttırılmak üzere kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 100 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı müvekkillere verilmesini veya, ilgili idare tarafından el atılan kısım sonrası taşınmazda arta kalan kısım; müvekkillerinin kullanımına fayda sağlamayacak ise tüm taşınmaz bedelinin tespit edilecek değerinin HMK 107/2 gereği tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 100 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı müvekkillere verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Başka bir deyişle kamulaştırmasız elatma nedeniyle ecrimisil, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davanın açıldığı tarihe kadar istenebilir. Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/205 E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz hakkında davalı idare aleyhine 20.12.2005 tarihinde açılan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının 2010/502 K. sayılı kararı ile kabulüne karar verilmiş ve karar derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiş ancak bu yön üzerinde durulmamıştır. Hal böyle olunca, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle açılan dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil isteğini içeren eldeki davanın dinlenemeyeceği gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/54 ESAS, 2022/732 KARAR DAVA KONUSU : (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/54 Esas, 2022/732 Karar sayılı ilamı davalı T22 vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin Yozgat ili, Merkez İlçesi, Yukarınohutlu mah. 2....

    geriye doğru 5 yılı (2015- 2019) kapsamakta olup acele el koyma kararı ise 16/01/2012 tarihinde verilmiştir....

    koyulan taşınmazlarla ilgili açılan kamulaştırmasız el koyma davalarında Geçici 6.maddenin 7.fıkrası gereği harç ve vekalet ücretinin maktu olarak, 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden açılan davalarda ise mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin genel hükümler doğrultusunda dava değeri üzerinden nispi olarak belirlenmesi gerekmektedir....

      Hukuk Dairesinin kararı ile kabul edildiğini, emsal olarak bu kararın istenmesi gerektiğini, el atma nedeniyle müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, inşaat yapamadığını belirerek, müvekkillerinden T5 için 1.200,00 TL, diğer müvekkilleri için 900,00'ar TL olmak üzere toplam 4.800,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      UYAP Entegrasyonu