Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahallesi 3015 ada 14 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Acele el koymadaki bedel davacıya ödenmişse hükmedilen tazminat bedelinin acele el koyma bedelinden mahsup edilerek fazla ödenen bölümün davacıdan tahsili ile davalı idareye verilmesi, acele el koymadaki bedel davacıya ödenmemişse tespit edilen bedelin davacıya ödenmesine acele el koymadaki fazla yatırılan 2.022,64 TL nin davalı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm kısmının ilk bendinden kararın hüküm fıkrasının (olduğunun tespiti) ibaresinden sonra gelen kısmım çıkarılarak yerine (acele el koymadaki bedel davacıya ödenmişse hükmedilen tazminat bedelinin Acele el koyma bedelinden mahsup edilerek davacıya fazla ödenen 2.022,64 TL'nin davacıdan...

      Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davada konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Ancak; 1-Dava konusu taşınmazlardan 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fiilen el konulan kısmı dışında kalan toplam 7.290,33 m²’lik bölümlerinin imar planında tarım alanı olarak belirlendiği, mezarlık olarak el atılan kısımla birlikte proje bütünlüğü bulunmadığı ve geometrik şekli ve yüzölçüm miktarı dikkate alındığında kullanılmaya elverişsiz bir halde de olmadığı anlaşıldığından, bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. 2-Ayrıca; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden bu husus bozma nedeni yapılmıştır....

            el konularak kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilmek suretiyle üzerinde tesis yapılmasından dolayı bu davayı açmış olduklarını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin maliki olduğu taşınmaza davalı bakanlık tarafından kamulaştırmasız olarak el konulması nedeniyle 5.000,00 TL tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesini, davalı bakanlık tarafından taşınmaza el konulduğu tarihten itibaren 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinni 2013/139 Esasına kayden açılan Kamulaştırma Kanununun 27.maddesine dayalı Acele El Koyma istemli davada Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Demirtaş Mahallesi, 891 ada, 4 parsel 1.789,09 m2'lik kısmına el konulmasına ve acele el koyma bedelinin 542.730,00- TL olduğunun tespitine karar verildiğini, işin esasına girilmesi halinde yatırılan acele el koyma bedelinin mahkememiz tarafından belirlenecek bedelden mahsubu ve var ise fazla bedelin davalı kuruluşa iadesine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde belirlenecek bedel karşılığında taşınmazın davalı kuruluşa adına tesciline ve tapu üzerindeki hacizlerin, şerhlerin ve kısıtlamaların hesaplanacak olan kamulaştırma bedeline yansıtılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce ecrimisile yönelik olarak kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine, kamulaştırmasız el koyma bedeli yönelik olarak ise esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

              Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin ecrimisile yönelik olarak kararın kesin olması nedeniyle ecrimisil yönünden usulden reddine, kamulaştırmasız el koyma bedeline yönelik istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne, ecrimisil talebi yönünden kabulüne dair verilen karara karşı; davalı idare ile davacılardan ... vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....

                Bir taşınmaza, kamulaştırma yapmaya yetkili Devlet, kamu tüzel kişileri, kamu kurumları veya kamu yararı bulunması halinde yararlarına kamulaştırma yapılabilecek gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, 294 sayılı Kamulaştırma Kanunu veya özel kanunlardaki hükümlere uyularak bir kamulaştırma işlemi yapmadan veya kamulaştırma işlemlerine başlamalarına rağmen bu işlemler tamamlanmadan, kısmen veya tümüne fiilen veya hukuken el koyarak taşınmaz mal üzerinde tesis veya bina yapar yahut o taşınmaz malı kamu yararına yönelik bir hizmete tahsis ederek, mal sahibinin o taşınmazını, (toplum yararına aykırı olmaksızın); dilediği gibi kullanmasına engel olur ve bu el koyma malik olmak kastıyla ve devamlı bir surette olursa, idarenin bu eylemi ve işlemi, kamulaştırmasız el koyma olur. İdarelerin özel kişilere ait taşınmaza el koymaları iki türlü gerçekleşir. 1- Taşınmaza fiilen el konulması Bilinen en yaygın kamulaştırmasız el koyma hali, bu şekilde yapılan fiili el koyma şeklinde gerçekleşir....

                UYAP Entegrasyonu