Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın su baskınları nedeniyle kullanılmaz hale geldiği iddia edilerek bedel tahsili talep edildiğinden, bu konuda bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp el atma olgusunun ve meydana gelen zararın sürekli ve kalıcı olup olmadığı belirlenip, kalıcı olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek, bu tür davalara bakmanın 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın su baskınları nedeniyle kullanılmaz hale geldiği iddia edilerek bedel tahsili talep edildiğinden, bu konuda bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp el atma olgusunun ve meydana gelen zararın sürekli ve kalıcı olup olmadığı belirlenip, kalıcı olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek, bu tür davalara bakmanın 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın su baskınları nedeniyle kullanılmaz hale geldiği iddia edilerek bedel tahsili talep edildiğinden, bu konuda bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp el atma olgusunun ve meydana gelen zararın sürekli ve kalıcı olup olmadığı belirlenip, kalıcı olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek, bu tür davalara bakmanın 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 1. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/414 E. - 2020/172 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın su baskıları nedeniyle kullanılmaz hale geldiği iddia edilerek bedel tahsili talep edildiğinden, bu konuda bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp el atma olgusunun ve meydana gelen zararın kalıcı olup olmadığı belirlenip, kalıcı olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek, bu tür davalara 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bakmanın adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın su baskıları nedeniyle kullanılmaz hale geldiği iddia edilerek bedel tahsili talep edildiğinden, bu konuda bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp el atma olgusunun ve meydana gelen zararın kalıcı olup olmadığı belirlenip, kalıcı olduğunun tespiti halinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek, bu tür davalara 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bakmanın adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Eldeki kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davasının dava tarihi 27.05.2019 olup; aynı mahkemenin 2020/148 E. sayılı bedel tespiti dava dosyasının 26.06.2020 tarihinde açıldığı ve mahkemece kamulaştırmasız el atma davası karara çıktıktan sonra 18.03.2021 tarih 2021/118 sayılı kararla davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, işbu kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davanın esasının incelenmesine geçilmiştir....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atma tarihindeki niteliklerine göre bedel tespiti yapılması gerektiğini, hizmet nedeniyle değer artışının bedelden düşülmesi gerekitğini, emsal seçiminin hatalı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür....
Yapılan yargılama neticesinde; "1- Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Dava konusu Mersin ili Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi 48 Ada 1 parsel nolu taşınmazda bulunan davacının 474,81 m2'lik hissesinin kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinin 275.388,00 TL, aynı yer 108 Ada 2 parsel nolu taşınmazda bulunan davacının 378,09 m2'lik hissesinin kamulaştırmasız el atma tazminatının bedelinin 219.290,00 TL olduğunun tespit ve kabulü ile toplam 494.678,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipotek, haciz v.s. şerhlerin kamulaştırmasız el atma tazminatına yansıtılmasına, Dava konusu Mersin ili Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi 48 Ada 1 parsel nolu taşınmazda davacı adına kayıtlı 474,81 m2'lik hisseye ait ve aynı yer 108 Ada 2 parsel nolu taşınmazda davacı adına kayıtlı 378,09 m2'lik hisseye ait tapu kaydının iptali ile davalı adına tapuya kayıt...
İstinaf Sebepleri Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili idarenin kamulaştırmasız el attığını kabul ettikleri takdirde bile davacıların dava hakkının düştüğünü, 1 nolu emsal ile dava konusu taşınmaz arasında 0.75 kat değer farkı olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi heyetinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu geçici 6ncı maddesinin 6ncı fıkrasına göre değer tespiti yapması gerekirken dava tarihine göre değer tespiti yapılmış olmasının usul ve Kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığının ve hava fotoğraflarından el atma tarihinin 1983 öncesi olduğunun anlaşıldığını, emsal taşınmazın malikinin ticari faaliyet kaygıları nedeniyle olağanüstü bir bedel ile taşınmazın mülkiyetini edindiğini, kamulaştırmasız el atma olgusu 1983 yılı öncesi gerçekleştiği için yerel mahkemece davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin kanun ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur...