Somut olayda, sadece irtifak hakkı tesisi amacıyla kamulaştırma yapıldığı dikkate alınarak, davaya konu irtifak hakkının ...... adına tapuya tesciline karar vermek gerekirken, kullanım hakkı davacıya ait olmak üzere irtifak hakkının Hazine adına tesciline karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1. bendinde bulunan (4646 sayılı ......... Kanununun 12/a maddesi gereğince kullanım hakkı davacı şirkete ait olmak üzere bu kısım üzerinde .........si adına irtifak hakkı tesis edilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (irtifak hakkı tesisi ile davacı idare ...... adına tapuya kayıt ve tesciline,) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ......ye irad kaydedilmesine, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Komşuluk hukukunun gerektiği haller dışında bir taşınmazın böyle bir mecra ile aynı hak olarak yüklenmesi, ancak bir irtifak hakkı kurulması suretiyle olabilir. İrtifak hakkı, mecra dışardan görülmüyorsa tapu kütüğüne tesciliyle, dışarından görülüyorsa noterce düzenlenecek sözleşmeye dayanılarak mecranın yapılmasıyla doğar” şeklindedir. Türk Medeni Kanunun 779.maddesinde; taşınmaz lehine irtifak hakkı bir taşınmaz üzerinde diğer taşınmaz lehine konulmuş bir yük olarak tanımlanmış 780.maddesinde ise; “irtifak hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil şarttır. İrtifak hakkının kazanılmasında ve tescilinde aksi öngörülmüş olmadıkça taşınmaz mülkiyetine uygun hükümler uygulanır. İrtifak hakkının zamanaşımı yolu ile kazanılması ancak mülkiyeti bu yolla elde edilebilecek taşınmazlarda mümkündür.” denmiştir....
Komşuluk hukukunun gerektiği haller dışında bir taşınmazın böyle bir mecra ile aynı hak olarak yüklenmesi, ancak bir irtifak hakkı kurulması suretiyle olabilir. İrtifak hakkı, mecra dışardan görülmüyorsa tapu kütüğüne tesciliyle dışarıdan görülüyorsa noterce düzenlenecek sözleşmeye dayanılarak mecranın yapılmasıyla doğar” şeklindedir. Türk Medeni Kanunun 779.maddesinde; taşınmaz lehine irtifak hakkı bir taşınmaz üzerinde diğer taşınmaz lehine konulmuş bir yük olarak tanımlanmış 780.maddesinde ise; “irtifak hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil şarttır. İrtifak hakkının kazanılmasında ve tescilinde aksi öngörülmüş olmadıkça taşınmaz mülkiyetine uygun hükümler uygulanır. İrtifak hakkının zamanaşımı yolu ile kazanılması ancak mülkiyeti bu yolla elde edilebilecek taşınmazlarda mümkündür.” denmiştir....
Mahkemece, tapu sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti bulunmadığından, diğer davalılar yönünden ise irtifak hakkı tesisi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, yolsuz terkin edilen irtifak hakkının yeniden tescili isteğine ilişkindir. Davacı uygulama öncesi kayıtta bulunan irtifak hakkının imar uygulaması sonucu oluşan kayda işlenmediğini ileri sürmektedir. Görülüyor ki istem irtifak hakkı tesisine yönelik olmayıp, mevcut olan ancak imar uygulaması sırasında işlenmeyen hakkın yeniden tapu kütüğünün hak ve mükellefiyetler sütununa yazılması istemine ilişkindir. Bu davanın irtifak hakkının kayda işlenmesi halinde hukuki durumu etkilenecek olan kayıt maliklerine karşı yöneltilmesi gerekir....
Ancak; 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin son fıkrası uyarınca ve Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasında kamulaştırma bedeli, bu kamulaştırma nedeniyle taşınmaz malda meydana gelecek değer düşüklüğüdür. Değer düşüklüğü oranının (dolayısıyla kamulaştırma bedelinin) saptanmasında taşınmaz malın cinsi (arsa veya arazi olması) ve yüzölçümü ile irtifak hakkının kurulduğu alanın yüzölçümü, irtifakın niteliği (petrol, akaryakıt ya da doğalgaz boru hattı, elektrik enerjisi nakil hattı vb.) ve konumu göz önünde bulundurulur. Buna göre bulunacak değer düşüklüğü oranı (yöntemince kanıtlanmış önemli ve özel bir durum söz konusu olmadıkça) taşınmaz malda irtifak hakkının kurulduğu alanın mülkiyet değerinin arazilerde %35'inden, arsalarda %50'sinden fazla olamaz....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Mahkemenin, bozmadan önceki ilk kararına dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda anılan Yasa maddesi hükmüne uygun olarak idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (Davanın açıldığı tarih 24.9.2003) itibariyle 2003 yılına ilişkin İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınmış iken; bozmadan sonra bu yasal ilkeden ayrılarak 2004 yılı verilerine göre değerlendirme yapıp kamulaştırma bedelini belirleyen bilirkişi kurulu raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması, 2-Taşınmazın kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulan kısmının tapu kütüğüne tesciline de karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkının tesisine karar verilmesiyle yetinilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin, bozmadan önceki ilk kararına dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda anılan Yasa maddesi hükmüne uygun olarak idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (Davanın açıldığı tarih 24.9.2003) itibariyle 2003 yılına ilişkin İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınmış iken; bozmadan sonra bu yasal ilkeden ayrılarak 2004 yılı verilerine göre değerlendirme yapıp kamulaştırma bedelini belirleyen bilirkişi kurulu raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması, 2-Taşınmazın kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulan kısmının tapu kütüğüne tesciline de karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkının tesisine karar verilmesiyle yetinilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....