Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarımsal faaliyet olgusunun kanıtlanmış olması, tescilli sigortalılar yönünden tescil tarihinden, tescili bulunmayanlar yönünden ise ilk prim ödemesinin veya tevkifatın gerçekleştirildiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olumlu sonuç doğurmaktadır. ... sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı ... sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır....

    Tarımsal faaliyet olgusunun kanıtlanmış olması, tescilli sigortalılar yönünden tescil tarihinden, tescili bulunmayanlar yönünden ise ilk prim ödemesinin veya tevkifatın gerçekleştirildiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olumlu sonuç doğurmaktadır. ... sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı ... sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır....

      Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın tescil talebi yönünden reddine, muhdesat yönünden kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların ve su arkının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil ve muhdesatın tespiti niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17/04/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        un işbu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re'sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re'sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış Kooperatifler Kanunu'na göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T. Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır....

          un işbu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasanın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifler Kanunu'na göre kurulan ... Kooperatifleri ile Birliği, T. ... Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT,TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen menfi tespit, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş ise de masraf yokluğundan duruşma isteği reddedilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, borçlu olmadığının tespiti ve yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir....

              Somut olaya gelince; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre çekişme konusu taşınmazın kadastro tespiti 01.12.1995 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 15.11.2012 tarihinde açılmıştır. Öte yandan, dava konusu taşınmazla ilgili kadastro tutanağı davacı lehine düzenlenmiş ve taşınmaz davacı adına tescil edilmiş ise de davalı ... tarafından on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava konusu 110 ada 48 no'lu parselin ortak murisleri ...'tan kendilerine intikal etmiş olup onun ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edilmediği, buna rağmen bahsi geçen taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı ... adına tespit ve tescil gördüğü iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında ... tarafından temliken tescile yönelik savunmada da bulunulmadığından, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı olarak davacı tarafından açılan temliken tescil davasının on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakta olup bu husus mahkemece de re'sen gözetilmelidir....

                Davalı idare vekilinin temyiz istemine gelince; Kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle; dava konusu taşınmazlardan 1050 parsel için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapudan yol olarak terkini istemiyle açılan ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/461 Esas ve 1403 parsel sayılı taşınmaz için ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/462 Esasında açılan davaların sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

                  Marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi bakımından ise SMK....

                    Taşınmazın tapulama tespiti 14 Ekim 1964 tarihinde yapılmış, mahkeme hüküm ile 6.9.1990 tarihinde paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davalıların murisleri adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Davada 21.9.1964 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanıldığından ve taşınmazın tapulama tespiti 14.08.1964 tarihinde yapıldığından davacılar kadastrodan önceki bir satış vaadi sözleşmesine dayanmamaktadır. İstek kadastrodan önceki bir nedene dayandırılmadığından da olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulanması söz konusu edilemez. Mahkemece çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine hak düşürücü sürenin varlığından bahisle dava reddolunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu