WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine (mülga) dayalı tescil davasında, Mahkemenin kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini; ancak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasına karşın lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmedildiğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiğini belirterek idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür. C....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Asıl dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil; birleşen dava ise 2942 SY'nın mülga 17.maddesine dayalı tescil istemlerine ilişkindir. 1- Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre mevcut delillerin takdirinde ve hükmün dayandığı gerekçede bir isabetsizlik bulunmadığından, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerde sayılarlar dışındaki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi uyarınca tazminat istemli davanın tümden reddi halinde vekalet ücreti Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümüne göre belirlenir....

    Maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde geri alım haklarının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat istemi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin gerekçesine göre yazılı şekilde hükmün kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının ...... irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalılar yararına yürürlükte bulunan ...... Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin ayrı ayrı karşı tarafa yükletilmesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’un 22 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a geçici 7 nci maddenin eklendiği, bu madde de "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanunu'nun 16 ve 17 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'un mülga 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz, açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır..." hükmünün bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir. 2. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalılar temsilcisi Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 3....

        16. ve 17. maddeleri ile bu Kanunun mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....

        Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

          Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

            İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı; Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi Anayasa Mahkemesinin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde ile; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....

              Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyalarında dava ölü kişiye karşı açılarak sonuçlandırılmış ve kararların usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki ölü malike karşı açılan davalar sonunda verilen tescil kararlarının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan ve verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu