Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür] düzenlemiştir....
Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür düzenlemiştir....
Bu kararla; taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişinin kamu tüzel kişiliğine karşı meni müdahale (el atmanın önlenmesi) davası açabileceği, ya da fiili duruma razı olarak kamu tüzel kişiliğine karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava da açabileceği kabul edilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararının yol göstericiliği ile uzun yıllar fiili el atmalarda el atmanın önlenmesi ve taşınmaz bedelinin tahsili davaları Dairemizce çözümlenmiştir. Anayasanın 38. maddesi mülkiyet hakkını korumaktadır. Mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir (35/2). Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Sayısında açılan Acele Kamulaştırma Nedeniyle El Koyma davasında verilen 05/09/2018 tarih ve 2018/324 K. sayılı kararla acele kamulaştırma talebinin kabulüne karar verildiğini, kamulaştırma işleminin varlığı nedeniyle öncelikle davanın reddini talep ettiklerini, aksi hüküm kurulup tazminata hükmedilmesine karar verilmesi durumunda Yargıtay İçtihatları gereğince, dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifak haklarının kurumları adına tapuya tescilini talep etiklerini, karşı davaları nedeniyle davacının davasının konusuz kalması nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf sebepleri: 1- Kamulaştırma Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca acele el koyma talep ettikleri ve taşınmaz için Nizip 2. ASHM 'de 2017/101 D.İş sayısı ile acele kamulaştırma davası açılarak el koyma kararı verildiği, 2- Net gelir hesabının ilçe tarım verilerine göre yapılması gerektiği, 3- Net gelir yöntemine göre belirlenen bedel üzerinden %20 objektif değer artışı verilmesinin doğru olmadığı iddialarını ileri sürmüştür. GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesi hükmüne göre davalı idare vekilinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf sebepleri: 1- Kamulaştırma Kanunu'nun 27.maddesi uyarınca acele el koyma talep ettikleri ve Taşınmaz için Nizip 2. ASHM 'de 2017/179 D.İş sayısı ile acele kamulaştırma davası açılarak el koyma kararı verildiği, 2- Net gelir hesabının ilçe tarım verilerine göre yapılması gerektiği, 3- Çok yıllık ağaç bedeline göre hesaplanması gerekirken bilirkişilerce kapama tek yıllık ağaç birim fiyatına göre hesaplama yapıldığı, 4- Net gelir yöntemine göre belirlenen bedel üzerinden %20 objektif değer artışı verilmesinin doğru olmadığı iddialarını ileri sürmüştür. GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesi hükmüne göre davalı idare vekilinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince istinaf edilmiştir....
nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği (davalının sıfatı ve el koyma tarihini de gözönünde bulundurularak) hususun dikkate alınmamış olması,” şeklinde ilave bozma maddesi yazılmasına, ilamdaki diğer hususların aynen muhafazasına, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin 12. ve 13. fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan... Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispî olarak uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür düzenlemiştir....