Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden ve karar düzeltmeye gelen davalının sıfatı dikkate alındığında mahkemece maktu harca hükmedilmesi nedeniyle karar ve ilam harcı yönünden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 30.10.2014 gün ve ...9 Karar...
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/414 KARAR NO : 2022/279 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KALECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/236 ESAS, 2020/140 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenlemeler gereğince ve istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el atma tazminat istemine ilişkindir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmaza, Nizip 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/11/2017 tarih, 2017/90 D.İş ve 2017/92 K.sayılı kararı ile acele el konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kamulaştırma bedel tespit davası açılması için makul süre olarak kabul edilen süre içerisinde idarece bedel tespit tescil davası açılmaması halinde, malikin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar. Somut uyuşmazlıkta makul süre içerisinde davalı idare tarafından bedel tespit tescil davası açılmadığı anlaşılmıştır....
HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, B-Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosyaya getirtilen ilgili belediye başkanlıkları ve tapu müdürlüğü cevap yazılarından bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilen ......
Ayrıca; 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden de mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kamulaştırma tarihinde yürürlükte bulunan Kamulaştırma Kanununun 14. maddesi dikkate alındığında, acele el koyma kararı ile belirlenen bedele karşı davalı tarafından tebliğden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda, taktir olunan bedel ile maddi hatalara karşı adli yargıda dava açıldığına dair bilgi ve iddia bulunmadığı anlaşıldığından taşınmaza kamulaştırmasız el atılmadığının kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayanan tescil davası ile kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayanan tescil, karşı dava ise kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....