Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/106 D.İş sayılı dosyası üzerinden 14/11/2017 tarihinde acele el koyma kararı verilen dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından el atılmış ancak bu güne değin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmamış olup bu sebeple müvekkilin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmak hakkı doğduğunu, müvekkilin davaya konu taşınmazı çok değerli bir yerde bulunmakta olup Nizip 1....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2019/60 2020/222 DAVA KONUSU : Tazminat (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin Tekirdağ İli,Çorlu İlçesi, Kazımiye Mahallesi, 719 Ada 162 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, davalı idarece dava konusu taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol geçirmek suretiyle fiilen el atıldığını öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın yol olan kısmının davalı kurum adına tescili ile taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri kıyasen uygulanarak tespit edilecek değerin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere kamulaştırmasız el atma karşılığı şimdilik 10.000 TL. bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek Anayasanın 46.maddesi uyarınca kamu alacakları için uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa...

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tespit edilen 95.991,25 TL toplam kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinden Nizip 1....

Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kamulaştırmasız el atmadan arta kalan 575.01 m2 lik bölümde, kamulaştırmasız el atma nedeniyle değer azalışı kabul edilmesi gerektiğine ilişkin olarak verilen direnme kararı yerinde olduğu gibi; arta kalan 575.01 metrekarelik kısmın yeri, konumu, geometrik şekli, alanı ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ulaşım imkanlarının dahi kısıtlanmış olması karşısında %50 oranında değer azalışı takdiri ile kamulaştırmasız el koyma karşılığına ilave edilmiş olması doğrudur. O halde, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. S 0 N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (2.037.10) YTL.bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/364 ESAS 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, Hisar Mahallesi 1482 ada 1 parsel ve 1486 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bu durumun kalıcı nitelikte olup buna ilişkin olarak müvekkiline kamulaştırma bedeli de ödenmediğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin müvekkili lehine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Davanın Yargı Yolu Caiz Olmaması sebebiyle HMK'nın 114/1- b ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....

      DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasıdır. Mahkemece dava konusu yere kamulaştırmasız el atıldığı sabit görülerek, arsa vasfında sayılan yere kıyasi emsal yöntemine göre bedel biçen bilirkişi heyet raporu dikkate alınarak karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Dosya istinaf aşamasında iken davalı idare vekilince, aynı yer ile ilgili Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/309 E. Sayılı dosya ile kamulaştırma davası açıldığı bildirilmiştir. Dairemizce Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesinden işbu dava ile ilgili dava dilekçesi, tapu kaydı ve davanın safahatı sorulmuş, mahkemece verdiği cevabi bilgide dava konusu yerin Osmangazi ilçesi, Demirtaş mahallesi, 891 ada 4 parsel olduğunu bildirmiş, dava dilekçesi ve tapu kaydına da göndermiş, ayrıca davanın halen derdest olduğu bildirilmiştir. Yapılan incelemede kamulaştırma davası ile işbu kamulaştırmasız el atma davasının aynı yere ilişkin olduğu tespit edilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2018 NUMARASI : 2017/197 2018/334 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle KARAR : Tarsus 4....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 Esas 2017/455 karar nolu dosyası ile acele el koyma kararı alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; " Dosya içerisinde yer alan Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 E. Sayılı Acele el koyma davasının incelenmesinde dava konusu parsele yönelik acele el koyma davasının 08/03/2017 tarihinde açıldığı ve 17/05/2017 tarihinde karar verildiği, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre acele el koyma davalarının neticelenmesinden sonra 6 aylık makul süre içerisinde idare tarafından bedel tespiti ve tescil davasının açılmaması halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılabileceğinin, iş bu davanın 12/06/2017 tarihinde acele el koyma davasının karara bağlanmasından yaklaşık 1 ay sonra açılması nedeni ile makul sürenin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine " Karar verilmiştir....

      Ancak, Anayasa'nın 35. maddesi ile koruma altına alınmış olan mülkiyet hakkının, hak sahibinin rızasına bakılmaksızın kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ihlali halinde, toplumun genel menfaatleri ile bireyin temel haklarının korunması arasında adil bir denge gözetilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, mülkün gerçek değeriyle orantılı makul bir tazminat ödenmediği sürece, bir mülkten mahrum bırakılmanın genelde aşırı bir ihlal teşkil edeceği, yasal faiz oranında gecikme faizi ödenmesinin yeterli olmadığı görüşü gerek öğretide gerekse uygulamada ağırlık kazanmaya başlamıştır....

        UYAP Entegrasyonu