Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası ile birleştirilen 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir....

    Kanunun lafzı ve ruhu gözönüne alındığında; ana ilke, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesidir. 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, taşınmazına el konulan kimse, mülkiyet hakkının kamu tüzel kişiliğine devrine razı olarak, taşınmaz malın bedelini dava ettiği takdirde ödenecek bedel, taşınmazın dava tarihindeki değeri olacaktır. Dolayısıyla kamulaştırması el koyma nedeniyle tazminat davalarında da amaç, taşınmazın gerçek değerinin tespiti olup, kamulaştırma ile denklik sağlanabilmesi için Kamulaştırma Kanunu'nun değer tespitine ilişkin hükümleri uygulanmalıdır. Bundan ayrı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde, 11. maddede sayılan ölçütlerin Anayasa'nın 46. maddesindeki unsurlar gözö-nünde tutularak düzenlendiği belirtildiğinden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle bedel davalarında 11. maddedeki esaslara göre bedel tespitinin taraflar açısından Anayasal güvence teşkil edeceği açıktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat (kamulaştırma bedelinin artırımı), birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına davanın reddine, birleşen dava yönünden ise kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare (davacı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat (kamulaştırma bedelinin artırımı), birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir....

        Dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde dava konusu 2836 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından 1976 yılında kamulaştırma işleminin yapıldığı ve kamulaştırma evrakının noter aracılığıyla kamulaştırma tarihindeki taşınmaz malikleri olan ..., ... ve ...'e 01.07.1977 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdirinin yapıldığı, maliklerin süresinde herhangi bir yargı yolu başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır. Taşınmazın kamulaştırma tarihindeki malikleri tarafından kamulaştırma işleminin tebliğine rağmen süresi içinde bedel artırım davası açılmadığından kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olup, taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuş; karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, kamulaştırma evrakının bir kısım davacılar murisi...'ın bizzat kendisine 17/11/1983 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından... mirasçıları yönünden geçerli bir kamulaştırmanın varlığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davalı kurumun davacıya ait 170 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ortasından ulaşım yolu ve iletim kanalı geçirmek suretiyle el attığı, el atma tarihinden önce 2942 sayılı yasanın 27.maddesi uyarınca acele el koyma kararı aldırdığı ve bedelini ödediği ancak ne davacı tarafından tapuda ferağ verildiği ne de kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili yönünden davalı kurumca dava açıldığı bu durumda kamulaştırması el atma olgusunun oluştuğu anlaşılmıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davalı kurumun davacıya ait 170 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ortasından ulaşım yolu ve iletim kanalı geçirmek suretiyle el attığı, el atma tarihinden önce 2942 sayılı yasanın 27.maddesi uyarınca acele el koyma kararı aldırdığı ve bedelini ödediği ancak ne davacı tarafından tapuda ferağ verildiği ne de kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili yönünden davalı kurumca dava açıldığı bu durumda kamulaştırması el atma olgusunun oluştuğu anlaşılmıştır....

            Mahkemece kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmazlara ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 17.06.2011 tarihinde Mahkemece el koyma kararı verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği düşünülmeksizin acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, 2-Tapu maliki ve dava açan kişi Esme Korkmaz olduğu halde, gerekçeli karar başlığında davacı olarak Alettin Korkmaz adının yazılması, Doğru görülmemiştir....

              Mahkemece kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmazlara ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 17.06.2011 tarihinde Mahkemece el koyma kararı verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği düşünülmeksizin acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, 2-Tapu maliki ve dava açan kişi Esme Korkmaz olduğu halde, gerekçeli karar başlığında davacı olarak A.. K.. adının yazılması, Doğru görülmemiştir....

                Acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kamulaştırma bedel tespit davası açılması için makul süre olarak kabul edilen 6 aylık süre içerisinde idarece bedel tespit tescil davası açılmaması halinde, malikin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar. Somut uyuşmazlıkta makul süre içerisinde davalı idare tarafından bedel tespit tescil davası açılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu