Kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak açılan davaların yargılaması sırasında, aynı taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanunu uyarınca idareler tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili için dava açıldığı takdirde, bu davanın kabulüne karar verilmesi ve hükmün kesinleşmesi halinde el koyma nedeniyle açılan davanın konusuz kalacağı, davanın niteliği gereği öncelikle bedel tespit ve tescil davasının sonuçlandırılması gerektiği dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davanın sonucu bekletici mesele kabul edilip oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. .......
Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Ayrıca bu maddedeki haczedilmezlik düzenlenmesinin uygulanabilmesinin ön koşulu ise kamulaştırmasız el atmanın 4.11.1983 tarihinden öncesine ilişkin olması zorunludur.(HGK. nun 29.05.2013 tarih, 2012/12-1842 esas sayılı kararı) Öte yandan 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2.maddesinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6.maddesi hükmünün, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı kabul edilmiş olup, bu madde ise 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Ayrıca bu maddedeki haczedilmezlik düzenlenmesinin uygulanabilmesinin ön koşulu ise kamulaştırmasız el atmanın 4.11.1983 tarihinden öncesine ilişkin olması zorunludur (HGK. nun 29.05.2013 tarih, 2012/12-1842 esas sayılı kararı). Öte yandan 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2.maddesinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6.maddesi hükmünün, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı kabul edilmiş olup, bu madde ise 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Ayrıca bu maddedeki haczedilmezlik düzenlenmesinin uygulanabilmesinin ön koşulu ise kamulaştırmasız el atmanın 4.11.1983 tarihinden öncesine ilişkin olması zorunludur (HGK. nun 29.05.2013 tarih, 2012/12-1842 esas sayılı kararı). Öte yandan 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2.maddesinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6.maddesi hükmünün, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı kabul edilmiş olup, bu madde ise 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
, davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el koyulan müvekkillerine ait gayrimenkullerin hisse bedeli olarak şimdilik 15.000 TL’nin kamulaştırmasız el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
, Kadıköy Mahallesi, 172 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde elektrik hattı geçirilmesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin 50.383,05 TL olduğunun Tespitine, 2- Kamulaştırmasız el atma nedeniyle 50.383,05 TL tazminatın, dava tarihi olan 13/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T6 A.Ş.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; "Dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif sonunda 5.10.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporuna göre enerji nakil hattı projesinin dava konusu taşınmazı kapsadığı fakat; henüz fiili zeminde hattın bulunmadığı, bu nedenle henüz el koyma olmadığı anlaşıldığından davanın reddine " Karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kamulaştırma işlemlerinin başladığını ve acele el koyma kararı verildiğini, bu nedenle el atmanın olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2017/66 ESAS, 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Elatmanın Önlenmesi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmadan davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek taşınmazın gerçek kamulaştırma değerinin mahkemece tespit edilmesini, bedel belirlendikten sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL kamulaştırma bedelinin fiilen el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu kararla; taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişinin kamu tüzel kişiliğine karşı meni müdahale (el atmanın önlenmesi) davası açabileceği, ya da fiili duruma razı olarak kamu tüzel kişiliğine karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava da açabileceği kabul edilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararının yol göstericiliği ile uzun yıllar fiili el atmalarda el atmanın önlenmesi ve taşınmaz bedelinin tahsili davaları Dairemizce çözümlenmiştir. Anayasanın 38. maddesi mülkiyet hakkını korumaktadır. Mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir (35/2). Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir....