WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) 506 parsel sayılı taşınmazın diğer hissedarları yönünden ise, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca 27.02.2012 tarihinde acele el koyma kararı alınmış ve işbu dava 28.03.2012 tarihinde açılmış ise de; yargılama devam ederken geçen 6 aylık makul süre içerisinde, idare tarafından bedel tespit ve tescil davası açılmadığı anlaşıldığından, bu malikler yönünden söz konusu ihtilafın, kamulaştırmasız el atma olarak değerlendirilerek, işin esasına girilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Bundan da öte; programa alınmayarak amacın fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis etmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip bulunan kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı için yeterli bulunduğu muhakkaktır. 11.02.1959 gün ve 1958/17-1959/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre de; idarenin kamulaştırma yapmaksızın mülkiyet hakkına müdahale ederek taşınmazın aynına el atması durumunda uyuşmazlıkların adli yargıda görülmesi gerekir. 5999 ve 6487 sayılı Yasalarda düzenlenen ve Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. madde bir tasfiye yasasıdır. 1956-1983 tarihleri arasındaki uyuşmazlıkları düzenlemektedir. 6487 sayılı Yasanın metni 5999 sayılı Yasa ile aynıdır. Aynı olan metne eklemeler vardır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/462-456-466-465-459-426 Esas sayılı dosyaları ile dava konusu taşınmazların davacının payına düşen kısımlarına yapılan el koyma işlemi ile ilgili tezyidi bedel davası açıldığı, mülkiyeti ihtilaflı olduğundan maliki belli oluncaya kadar davaların tehirine karar verildiği, dosyamız davacısının 29.05.1975 tarihinde kesinleşen tapu iptal tescil davası ile malik sıfatını kazandığı ve tehirine karar verilen dosyanın işleme konulmadığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14. maddesi uyarınca tezyidi bedel davası açıldıktan ve mülkiyet kesinleştikten sonra süresinde yenileme yapılmadığından taşınmazlar yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi söz konusu olacağından kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemez....

        Zira, imar planının uygulanması nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, idarenin imar kanunundaki hükümlere uygun hareket edip etmediği ve kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırma işleminin tesisinin zorunlu olup olmadığı ve bu işlemin hangi idare yada idarelerce gerçekleştirileceğinin tespiti ancak bu konuda açılacak iptal davası ile açıklığa kavuşturulabilecektir. Bedel tespiti ve tescili ise ancak kamulaştırma işleminin gerekliliği ve kamulaştırmayı yapacak idarenin tespitinden sonra kamulaştırma sürecinin bir parçası, tamamlayıcısı niteliğindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili, birleştirilen davada ise kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece tespit tescil davasının kabulü, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle değerinin tespitinde ve buna göre adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespitinde isabetsizlik yoktur....

            Öte yandan, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. O hâlde, davacıların kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel davasını açtıkları tarih olan 05.07.2012 tarihine kadar olan dönem için davacıların ecrimisil istekleri hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu tarihten sonraki dönemi de kapsar biçimde fazla ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davası ile birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Bedel tesbit ve tescil davasının kabulüne, el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının ise karar verilmesine yer olmadığına Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....

                el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir....

                  el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir....

                    Ancak; Acele el koyma dosyasında yapılar bedelinin 309.587,48-TL olarak belirlendiği, işbu dosyamızda ise yapılar bedelinin 319.355,00-TL olarak kabul edildiği gözetilerek, yapılara yönelik olarak belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında yapı bedeli olarak bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılmış olan 9.767,52 TL lik yapı bedeli ile acele el koyma dava dosyasında belirlenmiş olan yapı bedelinin davalılara ödenmemiş olması halinde ihtilaf nedeniyle üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. ve 4. bentlerinin tamamen çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen 2.066.548,75.-TL.den ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/293 esas sayılı dosyasında acele el koyma bedeli olarak belirlenip ödenen 1.427.791,48....

                      UYAP Entegrasyonu