Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle : Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz malda meydana gelecek kıymet hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesisinden sonraki değeri arasındaki fark kamulaştırma irtifak hakkı bedeli olarak değerlendirildiğini, bilirkişilerce bu ilkelere aykırı davranarak mülkiyet kamulaştırma hesabı gibi irtifak hakkı hesabı yapıldığını, kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel ile yerel mahkeme kararında belirlenen bedel arasında büyük fark olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir....
Ancak; 1) 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin son fıkrası uyarınca ve Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulması nedeniyle taşınmaz malda oluşacak değer düşüklüğü oranının (dolayısıyla kamulaştırma bedelinin) saptanmasında taşınmaz malın cinsi (arsa veya arazi olması) ve yüzölçümü ile irtifak hakkının kurulduğu alanın yüzölçümü, irtifakın niteliği (petrol, akaryakıt ya da doğalgaz boru hattı, elektrik enerjisi nakil hattı vb.) ve konumu göz önünde bulundurulur. Buna göre bulunacak değer düşüklüğü oranı (yöntemince kanıtlanmış önemli ve özel bir durum söz konusu olmadıkça) taşınmaz malda irtifak hakkının kurulduğu alanın mülkiyet değerinin arazilerde %35'inden, arsalarda %50'sinden fazla olamaz....
taşınmazın enerji nakil hattının güzergahına isabet eden 3287,52 m2 lik kısmına kamulaştırma yoluyla daimi irtifak hakkı tesisi istendiğini, 4,00 m2lik kısmına kamulaştırma yoluyla mülkiyetinin istendiğini, idare adına yapılacak tescillerin her türlü haciz, şerh, tedbir vb. kayıtların arındırılmış olarak tescilen karar verilmesini, tescilini irtifak/istimlak şerhinin idare adına yapılmasını, tescil kararının tapu müdürlüğüne gönderilmesini, fen bilirkişisi raporunun kararın eki sayılmasını, vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yüklenmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Mahkemece Yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce 27. madde hükümlerine göre yaptırılan tespitte belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması, 2-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır....
Ancak; 1-Dava konusu 6951 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1377,61 m2’lik kısmından boru hattı geçirilmek suretiyle bu kısım üzerinde daimi irtifak hakkı kurulduğu, taşınmazın tamamının kapama incir bahçesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasında kamulaştırma bedeli, bu kamulaştırma nedeniyle taşınmazda oluşacak değer düşüklüğüdür. Başka bir anlatımla taşınmazın kamulaştırma öncesindeki değeri ile irtifakın geçmesinden sonraki değeri arasındaki fark kamulaştırma bedelidir. Bu bedel taşınmazın büyüklüğüne, kullanma biçimine, arsa veya tarım arazisi oluşuna, irtifakın niteliği ile geçtiği yer ve kapladığı alana göre yüzde olarak belirlenir ve irtifakın taşınmazda doğurduğu bu değer düşüklüğü oranına göre kamulaştırma bedeli bulunur....
Tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlarda, boru hattı nedeniyle irtifak hakkı tesisinde, daimi irtifak hakkı yönünden kamulaştırma bedeli (irtifak nedeni ile oluşan değer düşüklüğü bedeli); taşınmazın arazi niteliğine göre tamamının değeri bulunduktan sonra irtifak hakkı tesisinden dolayı taşınmazın yine tamamında oluşacak değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve taşınmazın tamamının değerinin bulunan bu oran ile çarpılması sonucu bulunacak bedeldir. Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin son fıkrası hükmü gereği geçici irtifak hakkı kamulaştırması yapılan arazilerde geçici irtifak kamulaştırma bedeli, taşınmazın mahrum kalınan net geliridir. Yargıtay uygulamalarında kısa süreli irtifak kamulaştırmalarında taşınmazın değerinde devamlı olarak bir değer kaybı söz konusu olmadığı için, bu irtifak sebebi ile taşınmazın mahrum kalınacak net geliri değer kaybı olarak ve bu gelirin objektif bir ölçü olarak yıllık net gelir olduğu kabul edilmektedir....
Mahkemenin, bozmadan önceki ilk kararına dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda anılan Yasa maddesi hükmüne uygun olarak idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (Davanın açıldığı tarih 24.9.2003) itibariyle 2003 yılına ilişkin İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınmış iken; bozmadan sonra bu yasal ilkeden ayrılarak 2004 yılı verilerine göre değerlendirme yapıp kamulaştırma bedelini belirleyen bilirkişi kurulu raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması, 2-Taşınmazın kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulan kısmının tapu kütüğüne tesciline de karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkının tesisine karar verilmesiyle yetinilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin, bozmadan önceki ilk kararına dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda anılan Yasa maddesi hükmüne uygun olarak idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (Davanın açıldığı tarih 24.9.2003) itibariyle 2003 yılına ilişkin İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınmış iken; bozmadan sonra bu yasal ilkeden ayrılarak 2004 yılı verilerine göre değerlendirme yapıp kamulaştırma bedelini belirleyen bilirkişi kurulu raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması, 2-Taşınmazın kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulan kısmının tapu kütüğüne tesciline de karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkının tesisine karar verilmesiyle yetinilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....