İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun hatalı ve eksik olduğunu, münavebe ürünlerinin maliyetlerinin düşük, verim ve fiyatlarının yüksek hadden alındığını, kapitalizasyon faiz oranının en az %8- 9 olması gerektiğini, tüm takyidatlardan arındırılmış şekilde tescil hükmü kurulmadığını, kamulaştırmadan arta kalan kısımların suya kavuşması nedeniyle meydana gelen değer artışının kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesinden kaynaklanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
Yasa koyucunun da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenlemenin getirildiği dikkate alınarak (her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de), 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla...
sonra kalan kamulaştırma bedelinin 99.192,78 TL olarak tespitine) kelimelerinin çıkartılarak yerine (kamulaştırma bedelinin 193.838,00 TL olarak tespiti ile bu bedelini kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine) ibaresinin yazılmasına, b- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ayrı bir bent olarak (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktardan acele el koyma nedeniyle ödenen kısım düşüldükten sonra fark bedel olan 99.192,78 TL'ye 24.05.2014 tarihinden karar tarihi olan31.07.2014 gününe kadar yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına, c- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davalılar lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin bendinden ( ... ve ... ) isimlerinin çıkartılmasına Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.100,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan...
tebligatın yapıldığını, ancak davalılar ile uzlaşmanın sağlanamamış olması sebebiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi ve taşınmazın her türlü takyidatın tapu kaydından temizlenerek müvekkili idare adına tapuya tesciline karar verilmesi zorunluğu doğduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında talepleri üzerine Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/43 esas ve 2014/36 esas sayılı dosyası ile acele kamulaştırma kararı verildiğini, acele kamulaştırma bedelinin dava tarihinde taşınmaz maliki olarak tapuda görünen davalı adına bankaya bloke edildiğini, söz konusu dosyanın celbini ve acele kamulaştırma bedelinin dikkate alınmasını talep ettiklerini belirterek açıklanan bu nedenlerle Mersin İli, Anamur İlçesi,Gercebahşiş mahallesi ifrazen 479 (eski 256) ve ifrazen 481 (eski 254) parselde kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın T1 adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bedelinin DSİ takdir komisyonu tarafından tespit edildikten sonra tapu malikine pazarlık görüşmelerine çağrı için gerekli tebligatın yapıldığını, ancak davalılar ile uzlaşmanın sağlanamamış olması sebebiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi ve taşınmazın her türlü takyidatın tapu kaydından temizlenerek müvekkili idare adına tapuya tesciline karar verilmesi zorunluğu doğduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında talepleri üzerine Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/418 D.iş, 2012/192 D.iş sayılı dosyası ile acele kamulaştırma kararı verildiğini, acele kamulaştırma bedelinin dava tarihinde taşınmaz maliki olarak tapuda görünen davalılar adına bankaya bloke edildiğini, söz konusu dosyanın celbini ve acele kamulaştırma bedelinin dikkate alınmasını talep ettiklerini belirterek açıklanan bu nedenlerle Mersin İli, Anamur İlçesi, Gercebahşiş mahallesi ifrazen 472, 473 (eski 284), 409 parselde kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın T1 adına...
Bu doğrultuda yapılan incelemede; davacı ile davalı idare arasında 30/04/2018 tarihinde kamulaştırma nedeniyle uzlaşma tutanağının düzenlendiği ve tapu kaydına göre 28/05/2018 tarihinde dava konusu taşınmazın idare adına tescil edildiği, buna karşın kamulaştırma bedelinin davacı mal sahibine ödenmemesi nedeniyle 28/12/2018 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı, bilahare yargılama aşamasında kamulaştırma bedelinin idare tarafından 22/01/2019 tarihli dekontla davacı adına bankaya depo edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından satış bedelinin takibe itiraz edildikten sonra ödendiği, takip tarihinde itirazın haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile, 408.455,06 TL üzerinden devamına ve takibe konu bedel üzerinden icra inkar tazminatına karar verildiği, verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davalı idarenin, asıl borcun sona ermesi nedeniyle davanın kabulüne ilişkin kararın hatalı olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatının yerinde...
nun karar düzeltme istemi üzerine dosya eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davalarında öngörülen dört aylık makul sürenin bitim tarihinden itibaren aşağıda açıklanan nedenle faiz uygulanması gerektiğinden 30.03.2013 tarihinden itibaren karar tarihine kadar faiz uygulanması yerine mahkemece, 29.03.2013 tarihinden itibaren faiz uygulanmış olması nedeniyle de hükmün bozulması gerektiği halde Dairece dava açıldığı tarihten sonra yasanın yürürlüğe girdiği belirtilerek faiz verilmemesi gerektiği hususunda bozma yapıldığı, aşağıda eklenen ikinci bentte açıklanan nedenle bu bozmanın yerinde olmadığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalının mirasçısı ...'nun karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne, Dairemizin 02.12.2013 gün ve 2013/13716 Esas 2013/16781 Karar sayılı bozma ilamının 2 numaralı bendinin metinden çıkartılmasına ve 2 bent olarak "2-Anayasa Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....
Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ve Kamulaştırma Kanunu'nun 29.madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, taşınmazın tespit olunan kamulaştırma bedelinin gerekçede yazılıp davacı idarenin kazanılmış hakkı nedeniyle ilk karardaki bedelin esas alındığının belirtilmemesi ve kurulan hükmün 3.maddesinde yasal faiz işletilmesine karar verildikten sonra "kamulaştırma bedeli davalıya 04/12/2017 tarihinde ödendiğinden bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına" ilişkin ibarenin usule aykırı olduğu görülmüştür....