Her ne kadar dava dilekçesinde kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talepli dava açılmış ise de, davacı vekili tarafından, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebinin, müdahalenin önlenmesi olarak değiştirildiğinin anlaşıldığından ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı "idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahelenin önlenmesi talebinde bulunabilecegi gibi bu fiili durumu razı olması halinde el konulan yerin bedelini de talep edebileceğine ilişkin" kararı uyarınca hizmet binası yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılan taşınmazda müdahelenin önlenmesi talebinin kabulü ile ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekilmek sureti ile el atıldığı, fiili el atmanın gerekli işlemler yapılmaması sebebiyle haksız olduğu, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sonucu bedel tespit yöntemleri itibariyle dosya kapsamına ve Yargıtay uygulamalarına uygun bilirkişi raporlarının sunulduğu, sunulan raporların taşınmaz niteliği ile uyum içinde olduğu, davaya konu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle uzlaşma dava şartının aranmayacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihinin fiili el atma tarihi değil, dava tarihinin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1- Davanın Kabulü ile; Mersin İli, Mut İlçesi...
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Sivas İli, Kangal İlçesi, Hamal köyü 101 ada 1276 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunum:27 gereğince acele kamulaştırıldığını bunun üzerine Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/636 Esas 2018/568 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaz hakkında acele el koyma kararı verildiğini, el koyma kararı verildikten sonra taşınmazların bulunduğu yerden yenileme kadastrosu geçtiğini bu nedenle taşınmazın yüzölçümünün değiştiğini , davalı taraflarla bedel konusunda anlaşamadıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m:10 gereğince aceledeki bedel mahsup edildikten sonra bedelinin tespiti ile kamulaştırılmasına ve davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek Maliye Hazinesi adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07//2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve zarar davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve zarar istemine ilişkindir. Mahkemece el atmanın önlenmesi, kal ve zarar davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından davalılardan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı şirket vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerinde kamulaştırma yapılmaksızın pilon dikilip enerji nakil hattı geçirildiği anlaşılmıştır. 1) Bu tür davanın kamulaştırma yetkisine sahip olan idareye karşı açılması esastır. Kamu tüzel kişisi olan ...'...
Davacının taşınmaza yönelik kamulaştırmasız el atılan kısma yönelik el atmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunma hakkı bulunduğu, davacının her ne kadar dava dilekçesinde eski hale getirme talebinde bulunmuş ise de; el atmanın önlenmesinin, yapının kaldırılması ile mümkün olduğu, bu kapsamda el atmanın önlenmesi isteminin kal talebini de içerdiği anlaşıldığından, eski hale getirme isteminin kal talebi olduğu değerlendirilmiştir. Davalı idare tüm dilekçelerinde ve istinaf başvurusunda husumet itirazında bulunmuştur....