UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davanın tüm davalılar yönünden kabulü için yasal şartların oluşup oluşmadığı, davalı taraf lehine vekalet ücreti verilmesi ile davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya uygun olup, olmadığı uyuşmazlık konusudur. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davanın tüm davalılar yönünden kabulü için yasal şartların oluşup oluşmadığı, davalı taraf lehine vekalet ücreti verilmesi ile davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya uygun olup, olmadığı uyuşmazlık konusudur. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17 ncı maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki tescil kararının usul ve kanuna uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma evrakının davacı tarafa tebliğ edildiğini, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, Yİ-ÜFE uygulaması ve DOP kesintisi yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan fen ve bilirkişi kurulu raporları. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. ve 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar....
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından açılan tespit ve tescil davasında taşınmazın arsa niteliğinde olması, üzerinde 3-A grubu faal fırın bulunmasına rağmen bu yönde bir değerlendirme yapılmadığından eksik ve hatalı olan davanın düzeltilmesi üsteminde bulunmuştur. Tespit ve tescil davası içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ilişkin davalı idarece 15.06.1995 tarihinde kamu yararı kararı alındığı ve 13.07.2011 tarihinde 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, bu dosya içindeki bilirkişi raporlarına göre taşınmazın arsa olarak değerlendirildiği, üzerindeki fırının dikkate alındığı ve kamulaştırma bedelinin bankaya depo edilerek davacılara ödenmesine karar verildiği, davacıların aynı sebeplere dayalı kararı temyiz ettikleri ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/510-263 E/K sayılı kararı ile Hazine adına tescil edilen 690,00 m2 yere, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/512-285 E/K sayılı kararı ile Hazine adına tescil edilen 680,00 m2 yere, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/513-266 E/K sayılı kararı ile Hazine adına tescil edilen 560,00 m2 yere Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/511-264 E/K sayılı kararı ile Hazine adına tescil edilen 950,00 m2 yere ilişkin tüm kamulaştırma evraklarının Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığından istenildekten, 2-Dava konusu taşınmazın 1988 yılında kamulaştırılmasına ilişkin ..., ..., ..., ...'ye yapılan noter tebligatı var ise, tebliğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ilgili idare ve ilgili Noterlikten istenildikten 3-Kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliklerine ödenip ödenmediği ilgili idare ve ilgili Banka Bölge Müdürlüğünden araştırılıp, ödeme yapılmış ise ödeme belgeleri getirtildikten, 4-Kamulaştırma tarihindeki zilyet..., ...,..., ......
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı, Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasına eklenen Geçici 6. madde ile; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı, Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasına eklenen Geçici 6. madde ile; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....