ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2017 NUMARASI : 2015/697 ESAS- 2017/432 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN TALEP VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait Gaziantep İli, Nizip İlçesi, Günaltı Mahallesi, 101 ada, 1008 parsel sayılı taşınmazdan davalı kurumca enerji nakil hattı geçirildiğini, davalı idarenin herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın ve irtifak hakkı tesis etmeksizin taşınmaza el attığını, bu haksız el atma sonucunda taşınmazın bütünlüğünü bozulduğunu, müvekkilinin arazisinden tam olarak faydalanamadığını, söz konusu taşınmazda sürüm, ekim, gübreleme, çapalama, ilaçlama ve hasat gibi işletme randımanının düştüğünü, işletme maliyeti...
Mahallesi 103 ada 21 parsel sayıl taşınmaz hakkında, davalı kurumun bölgede yürüttüğü gölet projesi kapsamında kamulaştırma kararı alındığını, pazarlık aşamasında bedelde anlaşılamamasının ardından davalı kurumca Kemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 28.03.2014 tarihinde bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, dava öncesi davalı kurumca teklif edilen kamulaştırma bedelinin 85.957,86 TL olduğunu, Yargıtay bozması sonrası verilen ve 27.01.2021 tarihinde kesinleşen karara göre, kamulaştırma bedelinin 28.03.2014 dava tarihi itibarı ile 371.157,09 TL olarak tespit edildiğini, yapılan yargılama neticesinde müvekkilinin taşınmazın gerçek bedeline kavuşsa da uzayan yargılama neticesinde alacağına geç kavuşmuş olması ve bedele hükmedilen faizin de yaklaşık 8 yıl süren süreç içerisinde paranın reel alım gücünde meydana gelen değişim sebebiyle yetersiz kalmasından dolayı munzam zarar oluştuğunu ileri sürerek geç ödemeden oluşan munzam zararının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesini...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra emrinin iptalinin yasal süresi içerisinde istenmediğini, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde iptal talebinde bulunmayan davacı idarenin gerekçeleri var ise menfi tespit davası açabileceğini, ancak icra emrinin iptali talebinde bulunamayacağını, muhtıranın iptali yönünden de borçlu idarenin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, eğer muhtıranın iptalini gerektiren bir hesaplama var ise mahkemece hesaplamanın doğru olarak nasıl yapılması gerektiği ortaya konularak muhtıranın iptaline karar verilmesi gerektiğini, faize faiz yürütüldüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu, kamulaştırma bedelinin tespiti kararı ile kamulaştırma bedelinin ne olacağının tespiti olduğunu, ancak bununla karar tarihinden sonra faiz ödenmeyeceğine dair bir sonuç çıkarmanın mümkün olmadığını, karar ile tespit edilen karar anında kamulaştırma bedelinin ne olacağı eksik tespit edilen kamulaştırma bedelinin karar anı itibariyle...
Açıklanan nedenlerle, kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında olduğu gibi, kamulaştırmasız el koyma ilamlarında da ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 Sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekir. Borcun faizi ile ödenmesinden sonra 2011 yılında Yargıtay'da yapılan ve yukarıda açıklanan içtihat değişikliği infaz edilmiş borç yönünden alacaklıya yeniden bir hak bahşetmez. İnfaz edilmemiş derdest alacaklar için uygulama yeri bulacaktır....
Davacının talep ettiği alacak, davalı bakanlığa bağlı kurumlara sattığı su bedeli ve su bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme zammı ve bu gecikme zammına uygulanacak KDV alacağına ilişkindir. Davacının su satımından dolayı tahakkuk ettirdiği alacak, amme alacağı sayılmadığı gibi, su bedelinin geç ödenmesi halinde 6183 sayılı yasada yer alan gecikme zammının uygulanacağına dair yasalarda da bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece davacı kurumun 6183 sayılı yasaya tabi kurumlardan olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmelerde hüküm yok ise, sattığı su bedelinin geç ödenmesinden dolayı gecikme cezası ve KDV isteyemeyeceği ancak yasal faiz isteyebileceği nazara alınarak karar verilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2018 NUMARASI : 2017/28 2018/103 DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : Tarsus 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/28 Esas 2018/103 Karar sayılı dosyasında verilen 10/04/2018 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Mersin İli, Tarsus İlçesi, Deliminnet Köyü 1878 taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmadan davalı idare tarafından fiilen elkonulduğunu ve taşınmaz üzerinden sulama kanalı geçirildiğini, dava konusu taşınmaza 1968 yılında fiilen el konulduğunu, davalı idare ile uzlaşma görüşmelerinde bulunulduğunu ancak 14/10/2016 tarihinde uzlaşmazlık tutanağı imzalandığını belirterek mahkemece bedel belirlendikten ve kesinleştikten sonra fazlaya ilişkin hakları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma bedelinin geç ödenmesinden dolayı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi gereğince munzam zarar istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, tespit edilen bedelin Kamulaştırma Kanununun 3. ve 5366 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca taksitle ödenmesi ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul 3....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, tespit edilen bedelin Kamulaştırma Kanununun 3. ve 5366 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca taksitle ödenmesi ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul 3....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, tespit edilen bedelin Kamulaştırma Kanununun 3. ve 5366 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca taksitle ödenmesi ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 39. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul 3....