Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde; davalı idarenin dava konusu taşınmaza 1997 yılında el attığı, ilk derece mahkemesince bu el atma tarihi kabul edilerek hüküm tesis edildiği görülmüştür. İlk derece Mahkemesince taşınmaz başında bilirkişi heyeti ile keşif yapılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Kamulaştırmasız el atma davalarında kamulaştırma yasası hükümlerine göre bedel tespiti yapılmaktadır. Taşınmazın arsa vasfında kabulü ile bedel tespiti yapılmasında bir usulsüzlük görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "dava konusu taşınmazlarda 84 sayılı parselin kamulaştırması, dava açıldıktan sonra gerçekleştiğinden ve kamulaştırma işlemleri üzerinden davalı idarenin kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davası açmak için makul süre de henüz geçmemiş olduğundan; kamulaştırılan bu parsel bakımından bedele hükmedilerek tescil kararı verilmemiş, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Ancak davalı idarece, sürekli bir biçimde fiili el atma mevcut olduğundan 2017 yılı için belirlenen ecrimisil bedeli bakımından hüküm kurulmuştur. Ayrıca davacı taraf dava tarihinde henüz bir kamulaştırma işlemi mevcut olmadığından dolayısı ile dava açmakta haklı olduğundan, yargılama giderleri ve nisbi vekalet ücretini de bu durum göz önünde bulundurularak (her iki taşınmazın kamulaştırma bedelleri ve 2017 ecrimisil miktarları üzerinden) belirlemek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : Akhisar 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava ve birleşen dava dilekçesinde, ... İli ... ... Mahallesi 315 ada 166 ve 157 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava konusu taşınmazların kamulaştırılması üzerine davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, iş bu davanın da ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/491 Esas - 2015/48 Karar (532 ada 16 parsel için) ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/207 Esas - 2015/892 Karar (532 ada 25 parsel için) sayılı dosyası ile sonuçlandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davalı idarece açılan bedel tespiti ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının fiilen el atıldığı yolundaki iddiası yönünden mahallinde keşif yapılarak bu husus bilirkişi raporuyla açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dava konusu taşınmazların kamulaştırılması üzerine davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları açıldığı, iş bu davaların da ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/180 Esas - 2015/1075 Karar (307 parsel için), 2014/178 Esas - 2015/1074 Karar (306 parsel için), 2014/177 Esas - 2015/881 Karar (286 parsel için), 2014/179 Esas - 2015/882 Karar (284 parsel için) ve 2014/176 Esas - 2015/1080 Karar (283 parsel için) sayılı dosyaları ile sonuçlandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davalı idarece açılan bedel tespiti ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının fiilen el atıldığı yolundaki iddiası yönünden mahallinde keşif yapılarak bu husus bilirkişi raporuyla açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İş dosyasında acele el koymaya izin ve bedel tespiti yapıldığını ancak acele kamulaştırmayı yapan idarinin 6 aylık makul süre içerisinde kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasını açmadığını, açıklanan nedenlerle tespit edilecek bedel ile acele kamulaştırma kapsamında takdir edilen bedel arasındaki farkın denkleştirilmesi suretiyle davacılar lehine hükmolunacak kısım için şimdilik 10.000,00- TL bedel tazminatının el koyma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve taşınmazın tamamını idare adına terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girdiği 04.11.2003 tarihinden sonra ve bu tarihten önceki yirmi yıl içinde taşınmazlarına kamulaştırmasız el konulanların, idare aleyhine tazminat ve elatmanın önlenmesi istemiyle süreye bağlı olmaksızın dava açmalarının önünde yasal bir engel bulunmadığı gibi; iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten önceki yirmi yıldan daha önce taşınmazlarına kamulaştırmasız el konulanların hak ve durumları da, 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 18.06.2010 tarihli ve 5999 sayılı “Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na geçici 6. madde eklenmiş ve malikçe tazmin talebinde bulunulması hâlinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi, uzlaşma temin edilemeyen hâllerde dava yoluna gidilebileceği öngörülmüştür. Bu madde ile ilk defa kamulaştırmasız el koyma kavramına kanunlarda yer verilmiş bulunmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2021 NUMARASI : 2019/134 ESAS - 2021/530 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi ( Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacıların maliki oldukları Amasya İli Merkez İlçesi Albayrak Köyü 129 ada 50 sayılı parsele, Karakeçili 1 Regülatörü ve Hidroelektrik Santralı yapımı kapsamında davalı idarenin göl alanı haline getirmek suretiyle fiilen el attığını, 2016 yılında taşınmaz hakkında acele el koyma kararı verildiğini, ancak o tarihten bu yana bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını belirtip fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile taşınmazın el atılan kısmının ölçümlenerek bu aşamada el atma tazminatının ve ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Amasya 1....
Zira, imar planının uygulanması nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, idarenin İmar Kanunundaki hükümlere uygun hareket edip etmediği ve kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırma işleminin tesisinin zorunlu olup olmadığı ve bu işlemin hangi idare yada idarelerce gerçekleştirileceğinin tespiti ancak bu konuda açılacak iptal davası ile açıklığa kavuşturulabilecektir. Bedel tespiti ve tescili ise ancak kamulaştırma işleminin gerekliliği ve kamulaştırmayı yapacak idarenin tespitinden sonra kamulaştırma sürecinin bir parçası, tamamlayıcısı niteliğindedir....