Mahkemece, bedel tespiti ve tescil davasının kabulüne, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak yargılama sırasında, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılıp sonuçlanmış olduğundan, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde dava dışı Karayollarınca bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, dava devam ederken yerel mahkemenin, taşınmaz üzerinde bulunan bir kısım muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere davacılara/bedel tespiti ve tescil dosyası bir kısım davalılarına süre verdiğini, bu davanın Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açıldığını, bedel tespiti ve tescil davasını gören Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, 21/04/2015 tarih ve 2015/113- 387 E ve K sayılı kararı ile; kamulaştırma bedelinin 103.696,75 TL olduğunun tespitine, bu bedelden, taşınmaz üzerindeki muhdesata isabet eden miktarın, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kesinleşmesi sonucuna göre hak sahiplerine ödenmesine, o zamana kadar bu paranın uygun bir mevduat hesabında değerlendirilmesine karar verdiğini, yerel mahkemenin işbu kararının Yargıtay 5....
Davalı idare vekilinin temyiz istemine gelince; Kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle; dava konusu taşınmazlardan 1050 parsel için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapudan yol olarak terkini istemiyle açılan ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/461 Esas ve 1403 parsel sayılı taşınmaz için ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/462 Esasında açılan davaların sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 Sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme aynı kanunun 15.maddesi uyarınca dava tarihi itabarıyla yapılır, Bu nedenle dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2014 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçilmesi gerektiği halde 2013 yılı resmi verileri esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmaza davalılarla birlikte; dava dışı...’ın da paydaş olduğu gözetilerek; davalıların payları oranında bedel tesbiti ve tescil kararı verilmesi gerekirken, ...’ın payını da kapsar şekilde tespit ve tescil kararı verilmesi, 3-Taşınmazdaki davalı paylarının toplamı üzerinden bedel belirlenmesi gerekirken, gerekçesi gösterilmeden davacı idarenin payını da kapsar şekilde bedel belirlenmesi, 4-Davalı ...'...
Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, aslolan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi'nin 2021/1332 Esas - 2021/1579 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı idare, dava konusu taşınmaza ancak yukarıda belirtilen dava sonunda taşınmazın idare adına tapuya tescili/terkini kararından sonra el atabileceği, bu durumda bedel tespit ve tescil davası bulunsa da, tescil/terkin kararından önce idarece taşınmaza el atılması halinde mal sahibi tarafından idareye karşı, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasını açılabileceği ve bu iki dava bu yönü ile aynı olmadığından, derdestlik söz konusu olmadığı ve bu durumda mahkemece; idare tarafından açılan bedel tespit ve tescil davasının sonucunun bekletici sebep yapılacağı ve bu dava sonunda taşınmazın davacı idare adına tesciline/terkinine karar verilmesi halinde, el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası yönünden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı idare dava açılmasına neden olduğundan yargılama giderlerinin idareden alınarak davacıya verilmesine ve davacı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği, sabitse de; Davacı tarafça, ne...
Fıkrasında ''Hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi için 10 uncu madde uyarınca mahkemece yapılan tebligatla başlar. Mülkiyetin idareye geçmesi, mahkemece verilen tescil kararı ile olur.'' hükmüne yer verilmiş olup, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılması sonucunda kamulaştırma evraklarının ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihte taşınmaz maliki bakımından kamulaştırma işlemi hukuken başlamış olur. Bu andan itibaren kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalar olduğu yerde durur ve idarenin aynı Kanunun 21. maddesi uyarınca, kamulaştırmanın her aşamasında tek taraflı olarak kamulaştırmadan vazgeçebileceği düşünüldüğünde, daha önce açılan kamulaştırmasız el koyma davalarının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının sonucunu beklemesi gerekir....
Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise, bedel tespit tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Bu itibarla 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince açılan bedel tespit ve tescil davasında değerlendirmenin aynı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca dava tarihi olan 2020 yılı itibariyle yapılması gerekirken kamulaştırmasız el atma davasıyla kamulaştırma bedelinin tespit edildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMA (BEDEL TESPİT VE TESCİL) Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklı bedel tespiti ve tescili istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dava 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Verilen depo kararları ve kesin süreye rağmen davacı tarafça kamulaştırma bedelinin depo edilmediği anlaşıldığından Kamulaştırma Kanununun 10/8. Maddesi ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi' nin 2018/4281 Esas 2018/13508 Karar sayılı emsal kararı uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tescil istemine ilişkindir....