"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ...Mahallesi 642 ada 14 parsel sayılı taşınmaza el koymanın önlenmesi, direklerin kaldırılması, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak 500 TL irtifak bedeli, 500 TL ecrimisil, 500 TL tespit bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, el koymanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: 1-Davalının temyizi yönünden; Temyize konu miktar karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL.sını geçmemektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre Tazminat Hüküm : Davanın reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, 5320 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince davacının aracına el koyma tarihi olan 06/08/2003 tarihi itibariyle 466 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği ve anılan kanun kapsamında el koyma nedeniyle hak sahiplerine tazminat ödeneceğine dair bir düzenleme yapılmadığı gözetilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 03/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Köyü 122 ada 34 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 07/05/2014 NUMARASI : 2013/472-2014/184 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmaza ilişkin acele el koyma dosyasına dosya arasında rastlanmadığından, acele el koyma dosyasının dosya arasına alındıktan, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bakanlığı'nın temyiz itirazlarına gelince; Bozma ilamında açıkça davaya konu atlar davacıya teslim edilmemiş ise, el koyma tarihindeki değerleri belirlenerek davacının zararının hesaplanması gerektiği vurgulanmıştır. Buna rağmen, mahkemece bozma öncesi alınan 01/08/2012 havale tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, belirtilen rapor Daire bozmasının gereğine ve dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; davacıya ait atlara 08/09/2001 tarihinde el konulmuştur. Bilirkişi atların el koyma tarihindeki bedelini doğru olarak tespit etmediği gibi, bu bedele el koyma tarihinden itibaren yıllara göre değişir oranda banka kredilerine uygulanan ticari faiz miktarını da ekleyerek parasal getirisini belirlemiş ve toplam bedeli davacının zararı olarak hesaplamıştır. Şu halde; mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulmuş ise de bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş olup eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerekmiştir....
Ancak; 1- Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca mahkemece tespit edilecek değerin mal sahibi adına yatırılmasından sonra taşınmaza el konulabileceği düzenlendiği halde, mahkemece acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin değil, aynı kanunun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/8. maddesi yanlış yorumlanarak, idarece oluşturulan kıymet taktir komisyonunun belirlediği daha düşük bedelin ödenmesine karar verilerek taşınmaza el konulmasına hükmedilmesi, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine açıkça aykırıdır....
Ceza Dairesinin 21/02/2012 tarihli ve 2012/2631 sayılı ilamıyla kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ve el konulan eşyaların iadesine karar verildiği, el konulan kumaşların ise ceza yargılaması devam ederken değer kaybı ve bozulmalar nedeniyle zarar oluşmaması için Erenköy Gümrük Müdürlüğünce düzenlenen 20.09.2007 tarih ve 1722 sayılı işlemle 5607 sayılı Kanun kapsamında yapılan 06.02.2008 tarihli ihale ile 24.000,00 TL bedelle satıldığı anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda kumaşların el koyma tarihindeki değeri 50.294,65 TL olarak belirlenmiştir. Tasfiye bedeli olarak ise davacıya işlemiş yasal faizi ile birlikte 32.544,52 TL olarak 08.03.2013 tarihinde ödenmiştir. Somut davada, davacının talebi el konulan kumaşların ceza yargılaması sırasında ihale ile satılarak tasfiyesi sonucu elde edilen bedelin davacıya iadesinden sonra karşılanmayan zararın davalıdan tazmini istemine ilişkindir....
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde 08.05.2014 tarihinde itirazın reddine hükmedildiği göz önünde bulundurulduğunda, el konulan malların hangi tarihte davacıya teslim edildiği tespit edilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2- El konulan malların el koyma tarihindeki fiyatı üzerinden iade tarihine kadar geçen süreye kadar işleyecek yasal faiz miktarının maddi tazminat miktarı olarak hükmedilmesi yerine malların kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleştiği tarihte ve el koyma tarihindeki değerleri hesaplatılarak, aradaki farkın maddi tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi, 3-Dosyada yapılan incelemede davacı vekili tarafından 15.02.2018 tarihli dilekçe ile el konulan mallara ilişkin maddi tazminat talebinin 15.000 TL'lik kısmının ıslah edilerek 56.300,00 TL'ye yükseltildiği ancak İlk Derece Mahkemesince bu hususta bir karar verilmemesi ve ıslah talebinin davalı vekile tebliğ edilmemesi, 4-Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın...
istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, hidrolik transmisyon yağın el koyma tarihindeki değerinden, 26.771,64 TL'lik tasfiye bedelinin mahsup edilmesi suretiyle belirlenen miktarın maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılıp, manevi tazminat talebinin reddine, 36.225,36 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince acele el koyma kararı alındığını, taşınmaza el atıldığını ancak davalı idare tarafından Kamulaştırma kanunu 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını belirterek; taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....