Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, Anayasa'nın 35. maddesi ile koruma altına alınmış olan mülkiyet hakkının, hak sahibinin rızasına bakılmaksızın kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ihlali halinde, toplumun genel menfaatleri ile bireyin temel haklarının korunması arasında adil bir denge gözetilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, mülkün gerçek değeriyle orantılı makul bir tazminat ödenmediği sürece, bir mülkten mahrum bırakılmanın genelde aşırı bir ihlal teşkil edeceği, yasal faiz oranında gecikme faizi ödenmesinin yeterli olmadığı görüşü gerek öğretide gerekse uygulamada ağırlık kazanmaya başlamıştır....

    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....

    Başka bir deyişle kamulaştırmasız elatma nedeniyle ecrimisil, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davanın açıldığı tarihe kadar istenebilir. Somut olayda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/97 E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz hakkında davalı idare aleyhine 02.03.2005 tarihinde açılan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının 2011/435 K. sayılı kararı ile kabulüne karar verilmiş ve karar derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle açılan dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil isteğini içeren eldeki davanın dinlenemeyeceği gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. . Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce ecrimisile yönelik olarak kararın miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine, kamulaştırmasız el koyma bedeli yönünden ise esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        maddesinin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden sonraki bir tarih olduğundan yasa kapsamında ise de ilama konu fiilen el koyma tarihinin 04.11.1983 tarihinden öncesine ait olup olmadığı anlaşılamamaktadır. 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi 04.11.1983 tarihinden itibaren onbeş yıl süreyle kamulaştırmasız el koyma işlemleri dolayısıyla tazminat ilamlarının icrasında idarenin mal, hak ve alacaklarının haczi yasağı uzatılmış ise de anılan hüküm bozma kararından sonra Anayasa Mahkemesince iptal edilmekle; iptal kararının davanın her aşamasında kendiliğinden göz önüne alınması gereklidir. Söz konusu Geçici 6. madde hükmü 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine uygulanacağı için, mahkemece idarenin fiilen taşınmaza el koyma tarihinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Şu hâle göre direnme kararının yukarıda yazılan değişik gerekçeyle bozulması gerekir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 968 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kâl'i istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            yasal faizi ile birlikte davalı T8nden alınarak davacıya verilmesine, 3- Davacının Kamulaştırmasız el koyma nedeni ile bedel talebinin KABULÜ ile Muş ili Merkez ilçesi Harman Köyü 394 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri Yıldırım ÖZTÜRK ve İbrahim Ballı'nın 22/05/2017 tarihli fen raporuna ekli krokide B harfi ile gösterilen 6579,85 metrekarelik alanın kamulaştırmasız elatma bedelinin 76.080,61 TL olduğunun tespitine 76.080,61 TL'nin ıslah tarihi olan 25/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Devlet Su İşlerinden alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacının Kamulaştırmasız el koyma nedeni ile ecrimisil talebinin KABULÜ ile; Muş ili Merkez ilçesi Harman Köyü 394 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri Yıldırım ÖZTÜRK ve İbrahim Ballı'nın 22/05/2017 tarihli fen raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 583,57 metrekarelik alana kamulaştırmasız el atılması sebebi ile;2014 yılı için ecrimisil bedelinin 379,39 olduğunun tespitine 01/01/2014...

            DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin Ordu ili, Altınordu ilçesi, Eskipazar Mahallesi, tapunun 103 ada, 1 nolu parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın 3.748,96 m2'lik kısmında yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla davalı idarece kamulaştırma kararı alındığını, bu karar uyarınca acele el koyması yapılarak müvekkillerinin taşınmazdan uzaklaştırıldığını, Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/138 D. İş. sayılı 2014/140 kararı ile verilen acele el koyma sonucunda arazi üzerindeki tasarrufların davalıya ait olduğunu, Ordu 3....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/3 ESAS - 2019/51 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, İkitelli Başak Mahallesi, 1254 ada 4 parsel sayılı taşınmaza davalı idarenin enerji nakil hattı geçirmek suretiyle kamulaştırmasız el atması nedeniyle irtifak hakkı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 103.882- TL kamulaştırmasız el atma bedelinin yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu