Bu anlamda, acele kamulaştırma ile olağan kamulaştırma usulü arasındaki temel fark, olağan kamulaştırmada ancak süreç sonunda mahkemece tescil hükmünün kurulmasıyla idarece kullanılabilir hale gelen taşınmazın, acele kamulaştırma usulünde, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere, sürecin en başında idarece kullanılabilir hale gelmesinden kaynaklanmaktadır. Görüldüğü üzere, acele kamulaştırma usulü, idareye taşınmazlara olağan kamulaştırma usulüne göre daha hızlı ve kolay biçimde el konulmasını sağladığından, bireyin mülkiyet hakkının korunması bakımından da temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin anayasal ilkelere uygun işlem tesis edilmesi gerekmektedir....
Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca kamulaştırma işleminin tamamlanması ve idare adına tescil şartlarının oluşması için kamulaştırma evrakının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi yanında çekişmesiz kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına bankaya bloke edilmesi gerekmektedir....
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için taraflarına süre verildiğini ancak bu sürelerde kamulaştırma bedelinin bloke edilemediğini, mahkemece yasal sürelerde kamulaştırma bedeli bloke edilemediğinden davanın usulden reddine karar verildiğini, mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin depo edildiğine ilişkin dekontun ekte sunulduğunu, Gaziantep BAM 6.Hukuk Dairesi'nin emsal kararlarında; depo ara kararlarının, karardan sonra yerine getirilmesi durumunda esas hakkında karar verilmek üzere kararın ortadan kaldırılması gerektiğinin açıklandığını belirterek, kamulaştırma bedeli depo edildiğinden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozmadan sonra tespit edilen kamulaştırma bedeli ilk karar ile hüküm altına alınan bedelden düşük olduğundan ve ilk karar ile kamulaştırma bedelinin tamamı davalı tarafa ödendiğinden, tespit edilen kamulaştırma bedeline 11.12.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 05.06.2014 gününe kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Fazla yatırılan kamulaştırma bedelinin İdareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına; 1 numaralı bendinin 2. ve 3. paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine, (dava konusu 461 ada 21 parselin kamulaştırma bedelinin 36.696,00 TL olarak tespitine, tespit edilen bedele 11.12.2012...
Mahkemece, davanın Kamulaştırma Kanununun 21. maddesine dayalı olduğu, kamulaştırmanın kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dava konusu 5927.00 m² yüzölçümündeki 22 parsel sayılı taşınmazın tamamı davalı adına kayıtlı iken, davacı idarece Çekerek (Süreyyabey) Barajı Göl Alanı Kamulaştırılması nedeniyle taşınmazın 1492,62 m²'lik bölümünün kamulaştırıldığı, 4.434,39 m²'lik bölümün kamulaştırılan alan dışında kalmasına rağmen, sehven kamulaştırma işlemi nedeniyle tamamının davacı idare adına tescilinin yapıldığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21. maddesine göre idarenin, kamulaştırma işlemi idari ve adli yönden kesinleşinceye kadar her safhasında kamulaştırma kararını veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak vazgeçilebileceği tartışmasızdır....
Mahkemece, davanın Kamulaştırma Kanununun 21. maddesine dayalı olduğu, kamulaştırmanın kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dava konusu 3.168,13 m² yüzölçümündeki 156 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı davalı adına kayıtlı iken, davacı idarece Çekerek (Süreyyabey) Barajı Göl Alanı Kamulaştırılması nedeniyle taşınmazın 947,48 m²'lik bölümünün kamulaştırıldığı, 2.220,65 m²'lik bölümün kamulaştırılan alan dışında kalmasına rağmen, sehven kamulaştırma işlemi nedeniyle tamamının davacı idare adına tescilinin yapıldığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21. maddesine göre idarenin, kamulaştırma işlemi idari ve adli yönden kesinleşinceye kadar her safhasında kamulaştırma kararını veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak vazgeçilebileceği tartışmasızdır....
Dosyanın incelenmesinde; tespit edilen kamulaştırma bedelinin kayıtsız ve koşulsuz olarak hak sahipleri adına bankaya yatırılmasına karar verilmesi Kamulaştırma Yasasının buyurucu hükmü gereği olmasına rağmen, mahkemece sözkonusu bedelin, hüküm kesinleştiğinde davalılara ödenmesine karar verilmiştir....
Dava konusu taşınmaz üzerinde kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu 1073 ada 226 parsel sayılı taşınmazda (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunnun 7. maddesine göre belirtme) kamulaştırma şerhi bulunduğu, kamulaştırma ile ilgili belgeler getirtilmeden mahkemece karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde kamulaştırma bedeli, bu kamulaştırma nedeniyle taşınmazda oluşacak değer düşüklüğüdür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....