Şöyle ki; Davalının evde olmadığından bahisle gerekçeli kararın ve davacı idarenin temyiz dilekçesinin tebliğinin Tebligat Kanunu 21. maddesine göre mahalle muhtarına yapıldığı, ancak tebligatların Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesindeki şartları taşımadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; Öncelikle mümkünse Tebligat Kanunu 10/2. maddesi gereği davalının mernis adresine, mümkün olmaması halinde; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ve Tebligat Kanununun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adresinde gerekçeli karar ile davacı idarenin temyiz dilekçesinin usule uygun tebliğ edilmesinden, adresinin tespit edilememesi halinde ilânen tebligat yapıldıktan ve temyiz süresi de beklendikten, Sonra alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Davalılar ... ve ...’e yapılan gerekçeli karar ve davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin tebligatları geçersizdir. Şöyle ki; Davalıların nerede olduğu belirtilmeksizin, gerekçeli kararın ve davacı idarenin temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu 21. maddesine göre mahalle muhtarına yapıldığı, ancak tebligatların Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesindeki şartları taşımadığı anlaşılmıştır....
Şöyle ki; Davalının nerede olduğu belirtilmeksizin, gerekçeli kararın ve davacı idarenin temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu 21. maddesine göre mahalle muhtarına yapıldığı, ancak tebligatların Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesindeki şartları taşımadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; Öncelikle mümkünse Tebligat Kanunu 10/2. maddesi gereği davalının mernis adresine, mümkün olmaması halinde; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ve Tebligat Kanununun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adresinde gerekçeli karar ile davacı idarenin temyiz dilekçesinin usule uygun tebliğ edilmesinden, adresinin tespit edilememesi halinde ilânen tebligat yapıldıktan ve temyiz süresi de beklenildikten, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemlerinin 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı kamulaştırma kanununda belirtilen esaslar dahilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı tarafından yapılacağını, bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderlerin kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödeneceğini, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 'nun 19.maddesi gereğince kamulaştırma işlemlerinin davacı kurum tarafından yapılacağını, taşınmaz mal malikleri ile 2942 sayılı yasanın 8.maddesi gereğince taşınmazın uzlaşma yolu ile satın alınarak kamulaştırılması yolunun denendiğini ancak uzlaşma sağlanamadığından eldeki davanın açıldığını, bu nedenlerle de Kırklareli ili Pınarhisar ilçesi, Dere mah. 45 ada 40 parsel sayılı taşınmazın ekli beyannamede gösterilen 1.315,08 m2 'lik kısmı üzerinde kamulaştırma amacına uygun olarak Hazine lehine daimi...
KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 4650 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliki adına yatırılması için verilen mehillere rağmen yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Aynı nedene dayanılarak açılan davaların birleştirilmesinden sonra; taraflardan iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri sorulup celbedilmeli, kamulaştırma ile ilgili idari tahkikat evrakları, haritaları, kamulaştırma sonunda tapu oluşmuş ise bu tapu kaydı ve ekleri, tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif icra olunmalıdır. Arazi başında icra edilecek keşif sırasında tarafların dayandığı tüm belgeler, kamulaştırma ile ilgili idari tahkikat evrakları, kamulaştırma kararı ve ekleri, kamulaştırma haritası, oluşmuş ise tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazın kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalıdır....
Somut olayda; kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen sürelerin, yukarıda anılan yasal düzenlemeye uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bahse konu kesin süreler incelendiğinde ilk derece mahkemesince verilen ilk sürede gerekli ihtaratın yapılmadığı görülmüş olup HMK 94 gereğince kanundan kaynaklanan süreler kesin olduğundan Kamulaştırma Kanunu uyarınca verilen ilk sürenin ve mahkemece gerekli görülmesi halinde daha önce verilen sürenin uzatılması mahiyetindeki ikinci kez verilecek sürenin kesin süre niteliğinde olduğu dikkate alındığında Kamulaştırma Kanunu uyarınca verilecek her iki sürenin de kesin şekilde verilmesi ve gerekli ihtaratın yapılması bir zorunluluktur....
TEBLİGAT KANUNU [ Madde 28 ] 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 141 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 7 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 8 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İdare Mahkemesine açtığı davada, mahkemenin … gün ve E:…, K:… sayılı, yine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırma işlemi düzenlenmeden yıkım işleminin gerçekleşmeyeceği yolundaki iptal kararı nedeniyle her iki mahkemece aynı Belediye Encümeni kararı için farklı farklı kararlar alındığından yıkım işlemini gerçekleştirmelerinde sorumlulukları bulunmadığı, ayrıca Belediye Başkanı …'ün … İdare Mahkemesi kararının Danıştay'a temyiz edilmesini ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu çevçevesinde kamulaştırma işlemleri gereğinin yerine getirilmesini sağladığı anlaşıldığından, şikayetçi …'in soruşturma izni verilmemesine İlişkin İçişleri Bakanının … gün ve … sayılı kararına yaptığı itirazın reddine 23.3.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....