Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5 - 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/779 KARAR NO : 2023/839 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIKAYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/215 ESAS, 2022/265 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/215 Esas, 2022/265 Karar sayılı ilamı taraf vekilleri tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/364 ESAS 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, Hisar Mahallesi 1482 ada 1 parsel ve 1486 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bu durumun kalıcı nitelikte olup buna ilişkin olarak müvekkiline kamulaştırma bedeli de ödenmediğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin müvekkili lehine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Davanın Yargı Yolu Caiz Olmaması sebebiyle HMK'nın 114/1- b ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2018 NUMARASI : 2017/197 2018/334 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle KARAR : Tarsus 4....

      Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          -Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın imar planında yol, park ve spor tesis alanı olarak belirlendiği tamamının 42.830,77 m2 olup fen bilirkişisi raporunda (S1, S2, S3, S4, Y1, Y2 ve C harfleriyle gösterilen) toplam ....785,03 m2’lik kısmına fiilen el atıldığı anlaşılmaktadır. Bir taşınmazda kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığının kabul edilmesi için usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapılmadan, kamulaştırma yetkisine sahip kamu idaresi tarafından bir kamu hizmeti sunulması amacıyla taşınmaza kalıcı ve sürekli olarak fiilen el atılması gerekir. Taşınmazda kendiliğinden oluşan toprak yolun kamulaştırmasız el atma niteliği taşımadığı ortadadır....

            Bilindiği üzere, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koymuş bulunan idare, haksız işgalci konumundadır.Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istekli bir dava açılması durumunda ise, ancak davanın açıldığı tarihe kadarki kullanım haksız fiil teşkil edecektir. Taşınmaz mal maliki, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir.Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istendikten sonra, dava gününde bu yerin mülkiyetini idareye devir etmeye razı olduğundan dava gününden sonraki zaman için hem ecrimisil hem de faiz istenemez....

              Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

              UYAP Entegrasyonu