uzlaşma tutanağının gereğinin idare tarafından 45 günlük yasal sürede yerine getirilerek bedelin ödenmeye hazır olduğunun taşınmaz malikine bildirilmediği, buna karşın 27/04/2020 tarihinde tapuda tescilin sağlandığı, bilahare taşınmaz maliki tarafından kamulaştırma bedelinin yasal sürede depo edilmemesi nedeniyle 09/06/2020 tarihinde işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında kamulaştırma bedelinin depo edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, 45 günlük yasal sürenin bitiminden sonraki gün ve tescil tarihi dikkate alındığında davanın açılmasına davalı idarenin sebep olduğu anlaşılmaktadır....
KARAR Davacılar , davalı ile murisleri ...’nın müşterek malik oldukları taşınmazın kamulaştırıldığını, Kamulaştırma paralarının alınması, kamulaştırma bedelinin artırım davası nın açılması konusunda davalıya vekalet verdiklerini, davalının kamulaştırma beldeli ile kamulaştırma bedelinin artırılması davası sonucu verilen bedeli adlarına tahsil ettiği halde taraflarına ödemediğini ileri sürerek anapara, munzam zarar ve faiz alacağı olarak toplam 70.000,00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Munzam zarar talebinin koşullarının gerçekleşmediğini, davanın uzamasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: -.... Esas sayılı dosyası, -Ödeme dekontları, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, dava ve icra takibine konu alacağın geç ödenmesi nedeniyle faizle karşılanmayan munzam zararın giderilmesi talebine ilişkindir. ... Hukuk Genel Kurulu'nun .... sayılı, 29/03/2022 tarihli ilamında belirtildiği üzere; borçlu temerrüdünün önem arzeden sonuçlarından ilki TBK'nun 120 maddesinde düzenlenen temerrüt faizi, ikincisi ise TBK'nun 122. maddesinde düzenlenen munzam zarar talebidir....
Bunun yanında temerrüt faizi, sözleşmeden doğan para borçlarının yanı sıra, sözleşme dışı hukukî ilişkiden kaynaklanan para borçlarında da uygulama alanı bulur -------- Munzam zarara ilişkin düzenleme TBK’nın 122. Maddesinde yapılmış olup, anılan madde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır....
nın vefat ettiği ölümlü trafik kazasından dolayı davacıların destekten yoksun kalma tazminatının geç ödenmesi iddiasına dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nun 122/1 fıkrası uyarınca "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür." Davacının iddiası, mahkeme tarafından hükmedilen bedelin geç ödenmesi ve bu süreçte paranın değer kaybetmiş olması sebebiyle munzam zararın gerçekleştiğine yöneliktir....
Genel Müdürlüğü aralarındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden doğan zararın davalı taraftan tahsili davasına dair Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.4.2005 günlü ve 2004/850-2005/187 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 23.1.2005 günlü ve 2005/9378-2006/63 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 136,00 YTL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, aşağıda yazılı fazla alınan karar düzeltme harcının ise istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 2.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili; munzam zarar talep edebilmek için kusurun ve temerrüt fazini aşan bir zararın varlığının şart olduğunu ve davalının bir kusuru olmadığını belirterek açılan davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.138,21 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ......
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (-----)....
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder. ” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanuni tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukuki kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faizivle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar. borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar. temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir ....