Asliye Hukuk mahkemesinin 1995/430 E. -724 K. sayılı kararı gereğince kamulaştırma işlemlerinin yürütüldüğü anlaşılmasına rağmen bu dava dosyasının incelenmediği, kamulaştırma tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığı,bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin kamulaştırma tarihindeki maliklerine ödenip ödenmediği hususlarının araştırılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; öncelikle 1987 yılında yapılan kamulaştırma planı ve kamulaştırma evrakları ve Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 1995/430 E. -724 K. sayılı dava dosyası getirtilip, mahallinde yapılacak keşifte planın ve dava dosyasındaki krokinin zemine uygulanması sonucu dava konusu taşınmazlar içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, idarenin yapmış olduğu ve Şanlıurfa 2....
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde; davacı idarece yapılan kamulaştırma işlemi kapsamında davacının birlikte sakin oğluna 06/10/1997 tarihinde kamulaştırma işleminin tebliğ edildiği ve kamulaştırma bedelinin bloke edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/271- 60 sayılı tescil davası ile idare adına tesciline karar verildiği anlaşılmış olup; 24/12/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7201 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek 3. maddesine göre (7327 sayılı Kanun ile ilave edilen 3. cümleyle birlikte); "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
İş sayılı dosyası ile dava açıldığını beyanla açılacak kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davasının bekletici mesele sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce, UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu taşınmazla ilgili olarak "kamulaştırma bedel tespit ve tescil davası" açıldığı belirlenmekle, Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/555 esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiştir. Yapılan inceleme sonunda dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/555 esas sayılı dosyası ile davaya konu taşınmazın kamulaştırılması amacıyla idare tarafından tapu malikine karşı kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davası açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği tespit edilmiştir....
Kamulaştırma Kanundaki adı geçen düzenlemeler değerlendirildiğinde, tapu kaydına kamulaştırma şerhi konulabilmesi için idare tarafından usulünce verilmiş bir kamulaştırma kararı bulunması gerekli olup, kamulaştırma kararı verildiği halde dahi şerh tarihinden itibaren altı aylık süre içinde bedel tespit ve tescil davası açılmaması halinde şerhin tapu müdürlüğünce resen terkini gerekmektedir....
Maddesi uyarınca davalı idare adına tescil edildiği anlaşılmıştır. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7201 sayılı Kanunun 5., 6. ve 7. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen ek madde 3 ve geçici 15. maddesi ile; Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
Ek 3. maddesine göre (7327 sayılı Kanun ile ilave edilen 3. cümleyle birlikte); "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise, bedel tespit tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Bu itibarla 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince açılan bedel tespit ve tescil davasında değerlendirmenin aynı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca dava tarihi olan 2020 yılı itibariyle yapılması gerekirken kamulaştırmasız el atma davasıyla kamulaştırma bedelinin tespit edildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Davalının kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin davasında verilen karar Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 09/11/2021 tarih ve 202/6769 esas 2021/12801 karar sayılı ilamıyla "Kamulaştırma Kanunu'nun 21. maddesi gereğince kamulaştırmadan vazgeçilmesi için kamulaştırma işleminin kesinleşmemiş olması gerekir, taşınmazın Kamulaştırma Kanunu'nun 8. maddesine göre satın alma usulü ile kamulaştırıldığı ve trampa yapılmak suretiyle bedelinin bir bölümü ödenmiş olup, trampa yoluyla taşınmazın tescil işleminin de gerçekleştirildiği, bu itibarla kamulaştırma işleminin kesinleşmiş olması nedeniyle Kamulaştırma Kanunu'nun 21. maddesi gereğince kamulaştırma işleminden vazgeçilemeyeceğinden," gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada verilen karar yine aynı Dairenin kararıyla onanmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/1232 Esas, 2000/1338 Karar sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açıldığı, kamulaştırma bedelinin davacılar açısından 40.134.786.871-TL artırılmasına karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği, kararı temyiz eden davalıların kamulaştırma bedelinin arttırılması davası açan maliklerin mirasçıları oldukları, vekil ...’ın 01.06.2004 tarihli celsede kendi adına asaleten ve davalılar ... vd. adına vekaleten davanın kabulüne dair imzalı beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalılardan ... ile ...'ın vekaleten haklarında kabul beyanında bulunduğu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi gereğince tescil kararı verilebilmesi için takdir edilen bedelin ve varsa arttırılan bedelin tamamının bankaya yatırılmış olması ve malikin bankaya müracaatında hiç bir kısıtlamaya tabi olmadan çekilebilmesi gerekir....