ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2019 NUMARASI : 2019/16 2019/268 DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Ve Tesci KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve Dairemizce istinaf incelemesi yapılmış olup, Dairemizin 25/11/2021 tarih, 2019/4002 Esas ve 2021/3257 Karar sayılı kararının, Yargıtay 5....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2018 NUMARASI : 2018/147 ESAS- 2018/922 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Ve Tesci KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekili ile davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN TALEP VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T1 Encümeni'nin 22/10/2015 tarih ve 402 sayılı kararı ile Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Bamyasuyu ve Paşabağı Mahallelerinde bulunan ve genellikle ruhsatsız ve sağlıksız yapılardan oluşan bölgede Eski Sanayi Kentsel dönüşüm ve Yenileme Projesi kapsamında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve T1 imzalanan protokoller kapsamındaki çalışmalara devam edilmekte olup Eski Sanayi Kentsel Dönüşüm Proje Alanı içerisinde bulunan taşınmazların 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi gereğince...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, gerek fen bilirkişisinin ölçüme dayalı olarak hazırladığı rapor ve gerekse ... Belediye Başkanlığından gelen yazı cevabında, dava konusu alanın, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri gereğince ana taşınmazdan ifrazı mümkün olmadığından tapu iptali ve tescil koşullarının oluşmadığı, bölünme sözleşmesinin imzalanması ve ticaret sicilde tescil edilmesinin başlı başına tapu iptali ve tescil için yeterli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Davacının tüm çabalarına rağmen, müdürlükten istifasının ortaklar kurulu kararıyla görüşülüp karara bağlanmadığı, istifanın tek taraflı bozucu bir işlem olduğu, irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile sonuç doğuracağı, davacının istifasının geçerli olduğu ancak tescil ve ilanının yapılmadığı, bunun ilan ve tescilinde davacının hukuki yararının olduğu ve talebin bu nedenlerle kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Noterliği'nin 25.12.2009 tarih ve 010741 numaralı arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 29.03.2011 tarihinde noterlikçe düzenlenen fesihname ile tarafların karşılıklı iradeleri ile feshedildiği, bu nitelikteki sözleşmelerin ya mahkeme kararıyla ya da tarafların iradelerinin birleşmesiyle feshedilebileceği, somut olayda yüklenici ve arsa sahiplerince karşılıklı feshedildiği ve borçlunun bu sözleşmeye göre edimlerini tam olarak yerine getiremediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK'nın 94. maddesine dayalı tapu iptali ve tesci istemine ilişkindir. İİK'nın 94. maddesi uyarınca, borçlu adına tescil ettirilmeyen mülkiyet hakkının tescili talebi ileri sürüldüğünden davalı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapan ve bağımsız bölümün adına tescili istenen yüklenici borçlu R..E.. davaya dahil edilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tesci, tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 18.03.2016 tarih ve 2015/1947 E., 2016/1711 K. sayılı ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.11.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede 89 daire yapılması kararlaştırılmış iken, imar durumunun müsait olması nedeniyle 130 daire yapıldığını, davalı arsa sahibine düşen 59 adet dairenin, belirlenen emsal dairelerden daha lüks yapıldığını, sözleşme dışı fazladan yapılan imalat bedelinin 3.474.117,00 TL olduğunu, müvekkilinin tüm işleri bitirmiş, iskân ruhsatını almış ve davalıya ait daireleri teslim edilmiş olmasına rağmen, davalının müvekkiline düşen B Blok zemin kat 1 no'lu bağımsız bölümün tapusunu halen devretmediğini, vergi mevzuatı uyarınca arsa...
ödenmesi, taşınmaz üzerinde haciz ve şerh bulunması halinde haciz ve şerhlerin kaldırılarak tespit edilen kamulaştırma bedelin ödenmesi, taşınmaz üzerinde ipotek haciz ve şerh bulunmaması halinde tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesi ile kamulaştırılan bölümlerin tapularının iptalleri ve yol olarak tapudan terkini ve müvekkil idare adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmazların tapu kaydına T1 ait olduğu şerhinin konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
Dosya kapsamı, toplanan deliller, hükmün dayandığı gerekçe, hava fotoğraflarına dayalı jeodezi raporundan dava konusu taşınmazın 1973, 1984 ve 2002 yıllarında kullanıma konu olmadığı, ziraat bilirkişi raporundan ise taşınmazdaki imar ihya çalışmalarının tespitten sonra başladığı ve tamamlanmadığı bu haliyle mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporlarının yeterli bilimsel değerlendirmeyi haiz ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle; davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 3.050.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 44.050,46 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için; mahkemece önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dosyada uygulandığı bildirilen memleket haritaları ile hava fotoğraflarının tümü çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 2012/6160 - 8939 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı...