"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi SANIK : Ramazan KARAN SUÇ : 5015 sayılı kanuna muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede; 1- Davaya konu kaçak akaryakıt hakkında 21.01.2010 tarihinde tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, dava konusu kaçak akaryakıt tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5015 sayılı Kanun'un ek 5/1 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı...
ve bu şekilde tapuya tescilini, söz konusu takyidatlar kaldırılana kadar kamulaştırma bedelinin taşınmaz sahiplerine ödenmemesini, yine yapılacak olan gazete ilanlarının toplu olarak yapılmasını, ayrıca vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
'a kurulan mahkumiyetler yönünden 24 eşit taksitle, diğer sanıklara kurulan mahkumiyetler yönünden 10 eşit taksitle ödenmesine karar verilirken taksit aralığının gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ile ... müdafii ve ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkralarındaki taksitlendirmeye ilişkin kısmındaki “24 eşit taksitle” ve “10 eşit taksitle” ifadelerinin önüne “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez.” hükümleri getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; TCK'nin 52/4. maddesi uyarınca taksit miktarı dörtten az olamayacağı gözetilmeden adli para cezasının iki taksitle tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan İdare temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi uyarınca iki taksit ibaresi hüküm fıkrasından kaldırılarak yerine birer ay ara ile dört eşit taksitle tahsili ibaresi yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
den naklen tahsil edildiği ve... tarafından da davacı kuruma iki adet taşıma bedeli fark faturasının gönderildiğini, bunun üzerine davacı tarafından katılımcıların zarar görmemesi için... ile anlaşılarak 36 taksitle ödenmesinin sağlandığını ve katılımcılarına ihtarname gönderilerek ödemeleri gereken peşin veya 36 taksitle ödemenin yapılmasının talep edildiğini, ayrıca...'a karşı iptal davası açıldığını, ancak yürütmeyi durdurma taleplerinin reddedildiğini, bu sebeple ihtirazı kayıt ile...'...
Ancak, davacı dilekçesinde; dava konusu taşınmazın satım değeri tapuda ....000.000 TL olarak gösterilmiş ise de, gerçekte 180.000.000 TL olduğunu, taksitle aldığı bu taşınmazla ilgili toplamda 45.000.000 TL ödediğini ileri sürüp; ödediği bedelin güncelleştirilerek iadesini talep etmiş, mahkemece de; tapuda gösterilen (....000.000 TL), bedelle, 25.000.000 TL çek bedelinin ödendiğini kabul ederek; toplam 36.000.000 TL'nin bilirkişi tarafından güncelleştirilmiş değeri ....022,25 TL'ye hükmedilmiştir. Oysa, davacı; taşınmazın satım akdi yapılırken muvazaa yapıldığını ve gerçek bedel yerine, ....000.000 TL gösterildiğini ifade etmektedir. Taraf, kendi yaptığı muvazaaya dayanarak bir hak iddiasında bulunamaz. Mahkemece, sadece tapu kaydında satış bedeli olarak bildirilen (....000.000 TL) bedelin güncelleştirilmesi yapılarak, hüküm altına alınması gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki protokolden doğan aylık işletme ücreti ve sözleşmenin total bedelinin taksitle ödenmesi gereken KDV'sinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... ... Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... ......
Ceza Dairesinin 16.03.2009 tarihli bozma kararından önce verilen ve sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen 04.07.2006 tarihli hükümde, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının 647 Sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 20 eşit taksitle tahsiline karar verildiği ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle bu hususun 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden hükmolunan adli para cezasının taksitle ödenmesine karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının 647 Sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca birer ay ara ile 20 eşit taksitle sanıktan tahsiline ve taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın bir defada tahsiline, karar verilmek suretiyle;...
Yukarıda izah edilen Kanun maddesi gereğince taksitle ödeme sözleşmesinin devamı müddetince satış isteme sürelerinin işlemeyeceği, taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı tarih olan 28.07.2010 tarihinde satış isteme süresinin duracağı, haciz tarihinde yürürlükte bulunan yasa gereğince satış isteme süresinin 2 yıl olduğu, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarih olan 19.01.2010 tarihinden taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı tarihe kadar 6 ay 9 günlük bir satış isteme süresinin işlediği, geriye 1 yıl 5 ay 21 günlük sürenin kaldığı, taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihten itibaren kalan sürenin işlemeye devam edeceği, bu durumda mahkemece taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihin araştırılarak, sıra cetveline konu taşınmazın satışının 22.06.2012 tarihinde talep edildiği, satış avansının 28.06.2012 yatırıldığı hususu da dikkate alınarak satış talebinin süresinde olup olmadığını tespit edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru...