Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkili Nazmi Bal'a ait davaya konu Ordu İli, Ulubey İlçesi, Güzelyurt Mah. 0/542 ada/parsel, 0/643 ada/parsel ve 0/639 ada/parsel sayılı taşınmazların T8 tarafından 05/09/2017 tarihinde 1.123.963,72 TL karşılığında kamulaştırıldığını, söz konusu kamulaştırma işlemi sonrasında dosya kapsamında toplanacak kayıtlardan da anlaşılacağı üzere taşınmazların tapuda T8 adına tescil ve terkin edildiğini, kamulaştırma bedeli olan toplam 1.123.963,72 TL nin, davalı Belediye tarafından müvekkili Nazmi Bal'ın adına kayıtlı Zirat Bankası Ulubey Şubesi hesabına ödendiğini, ancak davalı Belediye tarafından kamulaştırma tarihi olan 05/09/2017 ile murisin banka hesabına yapılan ödeme tarihi arasında geçen süreye ilişkin gecikmeden kaynaklı faiz tutarının ödenmediğini, belirterek talep arttırım...

Alacaklının takip talebine uygun düzenlenen icra emrinde 55.227,60 TL asıl alacak, 604,70 TL vekalet ücreti ve yargılama gideri ile 17.348,70 TL işlemiş yasal faiz istendiği, asıl alacağın ödenmesinden sonra borçluya bakiye 25.998,29 TL alacağın ödenmesi için muhtıra gönderildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda ilamlı takibe konu ilamda işlemin iptaline karar verildiğini, kesinleşen hüküm nedeniyle alacaklının hak ettiği prim tutarı olan 55.227,60 TL’nin takipten önce 24.03.2011 tarihinde alacaklıya ödendiği halde alacaklının prim parasının geç ödenmesinden dolayı fazladan 25.998,29 TL yasal faiz ve vekalet ücreti talep ettiğini belirterek, istenen alacağın mahkeme hükmüne dayanmaması ve ödemenin icra takibinden önce olması nedeniyle takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, borcun icra takibi başladıktan sonra ödendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, %4 olarak uygulanan kapitalizasyon faiz oranının isabetsiz olup tarım verilerinin davacı idare aleyhine uygulandığını, motopomp giderlerinin de sulama giderlerine eklenmesi gerektiğini, taşınmazın askeri yasak bölgede yer alması nedeniyle değer düşüklüğü oluşacağını objektif değer artışı uygulamasının soyut ve afaki bulunduğunu, kamulaştırma bedeline işletilen yasal faizin, faizin başlangıç ve bitin tarihlerinin isabetsiz olup kamulaştırma bedelinin büyük kısmının acele kamulaştırma sırasında ödendiğini, vadeli hesaba yatırılan bedele karar tarihine kadar faiz işletilebileceğini, ve ayrıca faizin tahsiline ilişkin hüküm kurulamayacağını, davacı idare lehine vekalet ücreti verilmesini, tescil kararının kesin olduğunun belirtilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir....

    - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağına ilişkin yapılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağına ilişkin yapılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Davacı tarafın istinaf sebepleri incelendiğinde; Kamulaştırma bedelinin ilçe tarım verilerine uygun olarak hesaplandığı tespit edilmiştir. Kamulaştırma Kanunu uyarınca yasada kamulaştırma davaları için öngörülen 4 aylık sürede davanın sonuçlandırılamamış olması sebebiyle faiz uygulanması ve kamulaştırma bedeline sınırlamaların yansıtılması yerindedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ve Kamulaştırma Kanunu'nun 29.madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya uygundur. Faiz başlangıç tarihinin davacı kurumun aleyhine olmaması gözönünde tutularak kaldırma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde bulunmamıştır....

        Bu itibarla şikayet tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede; Takip dayanağı ilamın incelenmesinde; alacaklılara ait taşınmazın idarece kamulaştırılması nedeni ile açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası olduğu, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarının niteliği gereği kamulaştırma bedelinin yargılama sırasında depo ettirildiği ve "…154.720,04 TL nin tapu maliklerine veya mirasçılarına tapudaki hisseleri oranında ödenmesine" karar verildiği, kamulaştırma bedelinin tahsili yönünde hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Dayanak ilam kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin olup bu hali ile bir tespit kararıdır. Alacaklının yapması gereken iş ilamı bankaya ibrazla, adına bloke edilen paranın kendisine ödenmesini istemekten ibarettir. Bankanın aksi yöndeki işlem ve davranışı hakkında ise alacaklının ilgili banka hakkında hukuki yollara başvurabileceği tabidir....

        Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; 2942 sayılı Kanunun “Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tescili” başlıklı 10. maddesinin “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir” şeklinde olduğunu, aynı Kanunun 22, 23, Geçici 6, 10, 13. maddelerinin de kamulaştırma işlemlerinde uygulanacak faiz türü olarak kanuni faizin esas alındığını, en yüksek faiz türünün uygulanacağı tek durumun aynı Kanunun 3. maddesindeki “taksitlere bölünmüş kamulaştırma bedellerinin” ödenmesi hali için olduğunu, bu kamulaştırma haricinde kamulaştırmanın hem idari hem de hukuki boyutunda uygulanacak faiz türünün “kanuni” faiz oranı olduğunu, 2942 sayılı Kanunun 1983 tarihli bir Yasa olup, neredeyse her maddesinin Anayasal denetimden geçtiğini, bu nedenle, Anayasanın 46. maddesine istinaden en yüksek faiz talebinin hukuki olmadığını, icra müdürü işleminin...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yargılama sonunda; 1- Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin ikinci bilirkişi raporunda belirlendiği şekilde, 1.534.233,60- TL olarak olarak tespitine, kamulaştırma bedelinin 255.705,60 TL'sinin peşin geriye kalan bedelin 6'şar aylık üç eşit taksitle ödenmesine, 2- Davacı idarece Fiba Bank Etiler Şubesine yatırılan faizli peşinat toplamı 274.936,00TL....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, tespit edilen bedelin Kamulaştırma Kanunu'nun 3. ve 5366 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca taksitle ödenmesi ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5....

          UYAP Entegrasyonu