Sayılı dosyası üzerinden karşı taraf aleyhine kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığını, dava konusu Mersin İli, Akdeniz ilçesi, Yanpar Mahallesinde kain, 148 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmazın isabet ettiği Mersin 380 TM- Buluklu DM Enerji Nakil Hattının acele kamulaştırılması işlemlerine Bakanlar Kurulunca alınan 05.03.2018 tarihli ve 2018/11473 sayılı acele el koyma kararının 29.03.2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanması akabinde devam edilerek malikler aleyhine görevli ve yetkili mahkemeler nezdinde acele el koyma nedeniyle kamulaştırma davaları açıldığını, mahkemelerce verilen acele el koyma kararları akabinde taşınmazlara el koyulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Kamulaştırmasız el atma davaları idarenin 09/10/1956 tarihinden sonra el koyduğu taşınmazlarla ilgili olarak açılabilir. 09/10/1956- 04/11/1983 tarihi arasındaki el atmalarla 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalara farklı hükümler uygulanır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden taşınmaza el atma tarihinin 1983 yılı sonrası olduğu anlaşılmaktadır. Kamulaştırmasız el atma davalarında bilirkişi kurulunun oluşturulmasında ve raporların düzenlenmesinde Kamulaştırma Kanununun 15. maddesi hükmü bedel tespiti yapılırken Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi göz önünde bulundurulur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz, arsa vasfında kabul edilerek taşınmaza değer biçilmiştir. Dava konusu taşınmazın el atma tarihine göre imar planı içerisinde bulunması nazara alındığından arsa vasfında kabulü ile değer tespitinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenlemeler gereğince ve istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el atma tazminat istemine ilişkindir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmaza, Nizip 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/11/2017 tarih, 2017/90 D.İş ve 2017/92 K.sayılı kararı ile acele el konulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kamulaştırma bedel tespit davası açılması için makul süre olarak kabul edilen süre içerisinde idarece bedel tespit tescil davası açılmaması halinde, malikin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar. Somut uyuşmazlıkta makul süre içerisinde davalı idare tarafından bedel tespit tescil davası açılmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atılmasından kaynaklanan tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Davaya konu taşınmazın bir kısmı üzerinde kazı yapılmak suretiyle toprak almak ve yine bir kısmına servis yolu yapmak suretiyle el atıldığı, idare tarafından makul sürede kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmayıp taşınmaza fiilen el atılmış olduğu anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun bedel belirlemeye yönelik esasları kamulaştırmasız el atma davalarında da tazminat miktarının belirlenmesinde de kıyasen uygulanır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2018 NUMARASI : 2017/896 ESAS, 2018/832 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleşen davalar ayrı ayrı kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2018 NUMARASI : 2018/175 2018/337 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hissedarı olduğu ve tapunun Çanakkale İli, Merkez İlçe, Barbaros Mahallesi, 1263 Ada, 5 Parseline kayıtlı olan, yine tapuda arsa vasfında kayıtlı taşınmaza ilişkin müvekkilinin davalı idareye başvurusu neticesinde söz konusu taşınmaza İmar Kanunun 18....
İdarenin taşınmazı kamulaştırmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması durumunda, kişinin bu işlem nedeniyle taşınmazının değerini talep edebilmesi için öncelikle kamulaştırmama işleminin iptalini sağlaması, bunun yasal sonucu olarak da mülkiyetin bedele çevrilmesini talep etmesi gerekmektedir. Zira, imar planının uygulanması nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, idarenin imar kanunundaki hükümlere uygun hareket edip etmediği ve kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırma işleminin tesisinin zorunlu olup olmadığı ve bu işlemin hangi idare yada idarelerce gerçekleştirileceğinin tespiti ancak bu konuda açılacak iptal davası ile açıklığa kavuşturulabilecektir. Bedel tespiti ve tescili ise ancak kamulaştırma işleminin gerekliliği ve kamulaştırmayı yapacak idarenin tespitinden sonra kamulaştırma sürecinin bir parçası, tamamlayıcısı niteliğindedir....
Yapılan incelemede; taş ocağı işletilmek suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığının iddia edildiği ve taşınmaz bedelinin talep edildiği, taşınmaz hakkında mahkemenin 2006/30 esas ve 2006/20 karar sayılı dosyası ile Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma kararı verildiği, bedelin bankaya yatırıldığı, mahkemece paranın diğer hissedarlardan... tarafından alındığı ve husumetin sebepsiz zenginleşme nedeniyle bu kişiye yöneltilmesi gerektiği düşüncesiyle açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından bahisle red kararı verildiği anlaşılmıştır....
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava kamulaştırma bedel tespiti ve tescil talebine ilişkin olduğu, dava konusu Mersin ili Tarsus ilçesi Yeni mahalle Kızılyaka mevkiinde bulunan 100 ada, 74 (eskisi 100 ada 10 ) parsel sayılı taşınmaza davalı kurumca idarece kamulaştırma işlemi yapılmadan el atıldığı, bu nedenle davacıların kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil talep ettikleri görülmüştür....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....