Davalı idare vekilinin temyiz istemine gelince; Kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılması halinde, asıl olan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle; dava konusu taşınmazlardan 1050 parsel için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapudan yol olarak terkini istemiyle açılan ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/461 Esas ve 1403 parsel sayılı taşınmaz için ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/462 Esasında açılan davaların sonucunun beklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
Buna göre, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadan, zemin üzerindeki muhdesatın (ağaçların) irtifak sebebiyle bir zarar gördüğü tespit edilmeden bu ağaçların değerinin de zemin bedeline ilave edilmesi suretiyle hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, 2-Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Davacı adına Kamulaştırma Kanununun 27....
Taraflar, acele kamulaştırma nedeniyle el koyma dosyası ile tespit edilen bedel üzerinde anlaştıklarından bu bedele karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Acele kamulaştırma nedeniyle el koyma dosyası ile tespit olunan bedel, bedel tespit ve tescil davasının açılmasından önce 28.05.2013 gününde bankaya bloke olduğundan ve ödenmesi için bankaya yazı da yazıldığından faize karar verilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (bu bedele dava 4 ay içinde sonuçlandırıldığından bu sürenin bitim tarihi olan 06.11.2013 tarihinden karar gününe kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) cümlesinin çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2021 yılına ait İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık T2 resmi verileri dosyaya getirtilip bu veriler esas alınarak bedel tespit edilmesi gerekirken hesaplamada 2020 yılı verilerinin esas alınmış olması, 2- Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda tespit edilen özelliklerine göre Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1- i maddesi uyarınca gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim fiyatına % 200 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilmesi gerekirken daha düşük oran alınarak aza hükmedilmesi , 3- Kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, aslolan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmediğinden, Kararın kaldırılmasına, iade nedenlerine...
Kamu yararı kararı ve acele kamulaştırma kararına istinaden 2018 yılında Kamulaştırma Kanunu 27. maddesine göre yapılan bedel tespiti ve acele el koyma davası tek yanlı olarak HMK' daki tespit davası maddelerine göre açılmıştır. Ancak her ne kadar hasım gösterilerek tespit istenmişse de, keşif gününden davalılar haberdar edilmemiş ve davalılara cevap hakkı tanınmamıştır. Diğer yandan acele kamulaştırma davalarında tespit edilerek depo edilen bedel gerçek kamulaştırma bedeli değildir. Bu anlamda depo edilen bedele ayrıca ve açıkça itiraz ediyor ve depo bedelini düşük buluyoruz. Kişilerin depo bedellerini bankadan çekmiş olmaları, kamulaştırma bedelini kabul ettikleri anlamına gelmemektedir. Kamulaştırma Kanunu 27. maddesine göre yapılan bedel tespiti tarihindeki değer, kamulaştırma bedeli olarak esas alınmamalı, Kamulaştırma Kanunu'nun 10 ve 15. maddeleri uyarınca açılan huzurdaki bedel tespiti ve tescil davasının açıldığı tarihe göre yeniden değerlendirme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak ilamın taşınmazın aynını etkileyen bir alacak olduğundan bahisle kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, kamulaştırma bedel tespit ve tescil davasında kamulaştırma bedel tespitine ilişkin verilen ilamda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp bedel hususu tartışıldığından ilamın taşınmazın aynıyla ilgili olduğunun kabul edilemeyeceği ve bu nedenle kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun...
Ancak; 1-Acele el koyma dosyasında tespit edilip davalı adına bankaya yatırılan bedelin, bedel tespit ve tescil davasında mahkemece hüküm altına alınan bedelden yüksek olduğu, bu nedenle faiz uygulanmasına gerek bulunmadığı dikkate alınmadan tespit edilen kamulaştırma bedeline, 6459 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10/9. fıkrası uyarınca, davanın açılma tarihinden dört ay sonraki günden itibaren başlamak üzere kanuni faiz uygulanması, 2-İdarece davalı adına bozma öncesi bankaya yatırılan bedel ile bilirkişi raporunda tespit edilip hükme esas alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hükmedilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden dört ay sonraki günden itibaren işletilecek yasal faizin düşüldükten sonra davacıya iadesine karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesine ekli kamu yararı kararı ve buna göre yapılan kamulaştırma planı esas alınarak bedel tespit edilmesi ve tescil kararının da buna göre verilmesi doğru olduğu zira eldeki dava el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası değil, kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davası olup, henüz tescil kararı verilmeden davacı idarece yapılan fili duruma göre tescil kararı verilemeyeceğinden mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğu gibi, Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak bedel belirlenmesi ve pilon yeri bedeli ile taşınmazların niteliği tamamının yüz ölçümü ve enerji nakil hattı güzergahına irtifak haklarından kaynaklanan değer düşüklüğü oranlarının tespit edilmesinde ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine ve bedeline hükmedilen pilon yeri ve irtifak haklarının da davacı idare adına tapuya tescil edilmesinde, usul ve esas yönünden bir isabetsizlik...
Kamulaştırmayı yapan idare tarafından bedel tespit tescil davası açıldığı takdirde, yasa gereği öncelikle bedel tespit tescil davası yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, kamulaştırmasız el atma yönünden davaya devam edilerek hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, tazminat davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, bedel tespit tescil davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Birleşen bedel tespit- tescil dosyasının değerlendirme tarihi olan 2013 yılı yerine, kamulaştırmasız el atma ve tazminat davasının değerlendirme yılı olan 2011 yılı resmi verilerine göre değer belirleyen birleşen rapor esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı-karşı davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....