Şti'ne iade edilen 7840 kg çaya ilişkin el koyma anındaki değeri esas alınarak, 25.02.2008 tarihinden iade kararının kesinleştiği 05.01.2009 tarihine kadar işleyecek yasal faizin de maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden ve aynı hususa ilişkin olarak mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 08.06.2020 tarihli bozma ilamının gereği de yerine getirilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, davacıların taleplerinde hükmolunacak tazminat miktarına el koyma tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmalarına rağmen, hüküm kısmında bu tarihlerin 25/02/2008 - 05/01/2009 tarihleri arasında işleyecek yasal faizi ile belirtilmesi suretiyle duraksamaya neden olunması, kendilerini vekil ile temsil ettiren her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmolunması, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davacı . Dış Ticaret Ltd....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/385 Esas – 2012/5 Karar sayılı ceza dosyası incelediğinde, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan yürütülen soruşturma kapsamında davacıya ait 20.000 kg şekere 04.05.2007-29.11.2013 tarihleri arasında el konulduğu, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 25.12.2012 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142'nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;Davacının 112.200,00 TL maddi (ıslah ile), 5.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddi ile 1.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; davacının dava...
Mahkemece 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak el konulan ürünlerin ambalajları ile birlikte değerinin 4.374 TL olduğu, bu miktarın 1 yıl için yoksun kalınan kazanca esas alınması ile ürünlere el koyma tarihinden dava tarihine kadar olan süreçte 12.564,68 TL kâr kaybı oluştuğu, 18.000 TL de el konulan kalıbın kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklı zararın bulunduğu, yine el koyma tarihinden dava tarihine kadar olan süreçte davalının bu eylemi nedeniyle davacının genel kârlılık oranının düşmesi neticesinde 7.773,68 TL kâr kaybının bulunduğu, bu durumda davacının 38.338,36 TL maddi tazminat talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne, 38.338,36 TL maddi tazminatın ve takdiren 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir....
A.Davalı vekilinin temyiz sebeplerine yönelik olarak Tazminata esas ceza davası kapsamında el konulan malların fatura sahibine iadesine karar verildiği, dosya içerisinde yer alan fatura sahibinin Valeriy Konstantinovich Kretsu olarak görüldüğü ve UYAP üzerinden tazminata esas ceza dava dosyasında yapılan incelemede davacı vekilinin el konulan malların Valeriy Konstantinovich Kretsu'ya iadesi talebine ilişkin 03.01.2019 tarihinde dilekçe sunduğu görülmüş olup, satışı yapılan malın yeni malikine teslim edildikten sonra el koyma işleminin yapılması nedeniyle tazminat talep etme hakkının fatura sahibinde bulunduğu, davacının ise tazminat talep etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kabulü ile 55.500,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden işletilecek yasal faizle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/2182 Soruşturma – 2014/78 Karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, dosya dışı Nihat Ertunç hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan davacıya ait 2.970 kg çaya 25.10.2013 tarihinde elkonulduğu yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına ve el konulan çayların sahibine iadesine hükmedildiği, elkoyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine tabi olduğu, Davacının 55.500,00 TL maddi, tazminatın elkoyma tarihinden...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/112 Esas - 2015/86 Karar sayılı ceza dosyası incelendiğinde, ruhsat sahibi davacıya ait olan 72 A 732-10 plakalı sayılı tıra ve 72 A 731-1 plaka sayılı römorka, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 12.08.2009 tarihinde fiilen el konulup, 24.02.2015 tarihinde teslim edildiği, davacının malen sorumlu olduğu yargılamada sürücü sanığın mahkumiyetine karar verilerek, iyi niyetli üçüncü kişiye ait olması nedeniyle tırın ve römorkun müsaderesi talebinin reddine karar verildiği, kararın 13.01.2015 tarihinde kesinleştiği, Davacının 300.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile...
A.Davalı vekilinin temyiz istemi; 1.Davanın süresinde açılmadığına yönelik temyiz talebi yönünden Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, davacı hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 12.09.2015 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşmiş kararın davacıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinde öngörülen ve hak düşürücü süre olan 1 yıl içerisinde açıldığı anlaşılmakla herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır. 2.Muhtemel zararların tazminat olarak verilmemesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden Davacı dava dilekçesinde ve devamında üzerine kayıtlı aracına el koyma işlemi uygulanması nedeniyle tazminat talep ettiğinden davalı vekilinin haksız tutuklama nedeniyle davacı hakkında muhtemel zararların tazminat olarak verildiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 3.Hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz talebi yönünden Davacının üzerine kayıtlı 63 ZR 995 plakalı aracına el...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddi ile ilk derece mahkemesinin kararının harç ve tescile ilişkin bendinin düzeltilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamlaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağını oluşturan Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/547 soruşturma, 2009/1173 Karar numaralı soruşturma dosyası kapsamında 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan davacı şirkete ait 6.650 litrelik motorine el koyulduğu, 10.03.2009 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 07.09.2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itirazın reddi üzerine kararın 04.06.2014 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 15.700,65 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine...
önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 22.09.2004 tarihinde davacı aracına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....