Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 21.05.2004 tarihinde davacıya ait araca el koyma olup, el koyma nedeniyle tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın genel hükümlere göre hukuk mahkemelerinde talep edilebileceği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, manevi tazminat miktarının tespitinde ise tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği yönünde hiç bir kuşku bulunmamakta ise de haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşması için çok daha özel koşulların oluşması ve bunun ispatlanması gerekmekle davacılar lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi Hüküm : 1416,87 TL maddi tazminatın davalıdan alınarakdavacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- 5320 sayılı Kanunun 6. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 01.02.2003 tarihinde davacı aracına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine...
Bu bakımdan dava, mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. (11.02.1959 gün E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesinden) Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, kamulaştırması el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için, kamulaştırma ile el koyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel ve kamu tüzelkişiliği olan kimsenin, kamu yararı gerektirdiği için el koymuş olması gerekir. (Ali Arcak - Edip Doğrusöz, Kamulaştırması Elkoyma, Ankara 1992, S: 20) Kamulaştırması el koyma nedeniyle ister el atmanın önlenmesi davası, isterse yer bedeli veya tazminat ya da ecrimisil davası açılmış olsun, davacının iddiasının araştırılması bilirkişi incelemesine bağlıdır. (Age, Ankara 1992, S: 55) Bu noktada, bilirkişilerin taşınmazın değerinin tespitine ilişkin değer biçme esaslarını düzenleyen herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Dava tarihi : 19/02/2014 Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 8.377,60 TL maddi, tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "haksız el koyma nedeniyle tazminat" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir....
Davacı, kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiasıyla iki adet atına el konulduğunu, yargılama sonucunda ceza davasının düşmesine ve atların iadesine karar verildiğini, el koyma süresince atı kullanamadığını semeresinden mahrum kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, istemin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalılardan ... Müdürlüğü yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan incelemede, dosya içerisinde yer alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün 17.05.2012 tarihli yazısında davacıya ait kamyona ikinci kez kaçakçılıktan şerh işlemi yapılarak fiilen el konulduğu yönünde ibarenin bulunduğu tespit edilmiş olmakla, tazminata konu el koymaya sebep kaçakçılık suçunun ilk el koyma işlemine esas soruşturma veya kovuşturma devam ederken yapılıp yapılmadığın tespit edilerek, soruşturma veya kovuşturma devam ederken yapılmış ise davanın reddine, diğer halde ise el koymanın sicile şerh verilmek sureti ile yapılması yerine fiilen el koyma işleminin yapılması ve aracın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan davacı şirkete ait olduğunun anlaşılmasından sonra makul süre içerisinde iade edilmemesi nedeniyle CMK'nın 141/1-j maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluştuğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının davalı ...'na yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 14/12/2021 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir...
Mahkemece, transit rejime tabi yüke el konulmasından sonra uygun saklama koşullarında muhafaza edilmemesi nedeniyle bozulduğu ve imha edildiği gerekçesiyle el konulan yük yönünden istemin kabulüne, araçlar yönünden maddi tazminat istemi ve manevi tazminat isteminin ise el koymaya davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı şirkete ait çay atığı malzemeye transit rejime tabi olarak taşınan malın, fatura bilgilerine uymaması nedeniyle el konulduğu, açılan kamu davasında, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/555 esas ve 2009/1080 karar sayılı ilamıyla sanıkların cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine ve el konulan malın karar kesinleştiğinde hak sahibine iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır....