Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....

    Buna göre, vadesi gelmeyen bono yönünden kambiyo takibi başlatılamaz. İİK’nun 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Muacceliyet itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir. Somut olayda muteriz davacı vekili, yargılama sırasında sunduğu 17/12/220 tarihli beyan dilekçesinde; ''...takibe konu senedin vadesinden 1 yıl öncesinde takibe konulduğu açıktır...'' şeklinde beyanda bulunarak, muacceliyet itirazını ileri sürmüştür. Bu nedenle mahkemece, borçlunun muacceliyet itirazının incelenerek buna göre sonuca gidilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.( Yargıtay 12. HD. 2018/13596 E. - 2019/17208 K.)...

    İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2018 tarih, 2017/6337 esas ve 2018/12027 karar sayılı ilamı). TTK'nın 776/1- f maddesi uyarınca bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerekir....

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: İlamsız icraya konu olan ve itiraz etmeleri sebebiyle davacı tarafın işbu davayı açtığı, ilamsız takibe konu olan ... ödeme tarihli ... düzenleme tarihli senet vasfına sahip olmayan belgenin, öncelikle kambiyo senetlerine özgü takibe konu edildiğini, bu takibin ... İcra Müdürlüğü .../... Esas dosyasında görüldüğünü, ancak bahsi geçen senette düzenleme yerinin mevcut olmadığından bahisle taraflarınca bu takibe itiraz edildiğini, ... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından itiraz ve takibin iptali taleplerinin haklı bulunduğunu ve senedin kambiyo senet vasfında olmadığı gerekçesiyle işbu takibin iptaline ... tarihinde .../... Esas ve .../... Karar Sayılı kararıyla karar verildiğini, bu kararın ... tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafın ilgili davaları müvekkilleri kazınınca işbu senedi ... İcra Müdürlüğü .../... E....

      DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe dayanak senedin “kendisi taraından imzalanan senet” olmadığını, senedin kendisi tarafından doldurulmadığını, borcunun bulunmadığını, “aslı olmayan bir senet”ten kaynaklanan borcun kendisine ait olmadığını, borcun sebebine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, temelindeki hukuki sebepten mücerret olduğunu, muteriz borçlu tarafından borca ve imzaya itiraza ilişkin belge sunulmadığını savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

        Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, bu itiraz nedeni ile takibin iptali talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesindeki itirazın yetkiye ilişkin olup, imzaya itiraz dışındaki bütün itirazların borca itiraz olarak kabul edildiği nazara alındığında imzaya itiraz halinde uygulanacak prosedüre dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin iptali sebepleri İİK 71. maddede belirtilmiş olup dosya kapsamında sonucun itfa veya imhal edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/01/2023 gün, 2022/648 Esas- 2023/27 Karar ilamı ile, "Takibe dayanak bononun incelenmesinde; ödeme yeri yazılmamış olup düzenleme yeri İstanbul olduğundan İstanbul icra müdürlüklerinde takip başlatılabileceği" gerekçesi ile, "1- Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....

        Borca itiraz bakımından, öncelikle imzaya itiraz konusu çözümlendiğinden ayrıca karar verilmemiştir." şeklinde karar verilmiştir. Davacılar istinaf dilekçesinde özetle, lehlerine tazminat hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....

        İcra Müdürlüğü 2022/6470 esas sayılı takibe konu kambiyo senedine mahsus senet nedeniyle icra takibi başlatıldığını, Çek aslı icra kasasında olmaması halinde ödeme emrinin iptalini talep etiklerini, takip konusu çekin zaman aşımına uğradığını, bu sebeple kambiyo niteliğini kaybettiğini, takibin iptalini, müvekkil şirketin çek üzerinde imzası olmadığından dolayı çek tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkil karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, borca itirazlarının kabulünü talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkile her hangi bir temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edildiğini, işlemiş faize bu sebeple itiraz ettiklerini, alacaklı tarafın haksız ve kötü niyetli takip başlattığını, müvekkilin imzasının da taklit edildiği için % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini müvekkil hakkında yasal unsurları mevcut olmayan senede bağlı icra takibi müvekkilim zararına sebebiyet vereceği için icra takibinin teminatsız...

        Öte yandan, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince; icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir....

          UYAP Entegrasyonu