Dairemizce yapılan inceleme neticesinde; istinafa konu kararın kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti olup her iki davanın da şikayet mahiyetinde bulunduğu, her şikayetin yapıldığı tarih itibariyle ve dava tarihindeki şartlara göre incelenip değerlendirilmesi gerekmekte olup, şikayette davanın konusuz kalması veya karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulamayacağı nedenle konu kararın hatalı ve istinaf taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstinaf talebinin KABULÜNE, 2- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, ŞANLIURFA 1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ' nin 2019/25 Esas 2022/104 Karar sayılı kararın HMK 353/1- a-6 md gereğince kararın KALDIRILMASINA, 3- Davanın yeniden görülmesi ve önceki kararla bağlı kalmaksızın yeniden hüküm kurulması şikayeti dava tarihindeki şartlara göre inceleyip değerlendirilmesi ve HMK'nun 297....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, Tebligat Kanununun 10 ve 21 maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Borçlunun senetlerin lehdar hanesinde tahrifat olduğuna ilişkin şikayeti, İİK.nun 170/a.maddesine dayalı, dayanak senedin kambiyo vasfını taşımadığına ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik bir şikayet olup, senetlerin lehtar bölümünde üzeri çizilmiş olan kısımda “...” adının yazılı olduğu bu durumda keşideci borçlunun adının da aynı olması nedeniyle söz konusu bonolarda alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği görülmektedir. TTK.nun 690. maddesi, aynı kanunun 585. maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Diğer bir anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Bu hususun ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
-TL bedelli bir adet senet verildiğini, senet bedelinin vadesinde ödemediğini, 07/11/2007 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ise de, davalıların şikayeti üzerine takibin iptal edildiğini, senedin kambiyo vasfını kaybetse dahi yazılı adi senet niteliğinde olup, borcun yazılı belge ile sabit olduğunu belirterek senetteki yazılı bedelden şimdilik 10.000.-TL'nın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davaya dayanak bononun zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış bononun adi belge niteliğine dönüşmeyeceğini, bonodaki imzanın murislerine ait olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti ve imzaya itiraz şikayetine ilişkindir. Davalı vekili tarafından, ayrıntılı dilekçelerini gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden sonra sunacakları belirtilerek süre tutum dilekçesi verilmiş, ancak gerekçeli karar kendilerine tebliğ edilmesine ve yasal süre geçmesine rağmen istinaf sebeplerini belirten herhangi bir dilekçe sunulmamıştır. Sunulan süre tutum dilekçesinde de herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmemiştir. HMK'nin ''incelemenin kapsamı'' başlıklı 355. maddesine göre ''İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir.'' verilen kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hatanın da yapılmadığı anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu durumda, borçlunun 26/03/2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile takibe dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olmadığına dair şikayete dayalı takibin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....
İcra Müdürlüğünün 2021/24909 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, ayrıca takibe konu senet üzerinde çift vade bulunduğunu, bu nedenle senedin kambiyo vasfında olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Takip dosyası getirtilip incelenmiştir. Takip İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2021/24909 Esas sayılı takip dosyasından Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takip olarak 24/09/2021 tarihinde başlatılmıştır. Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti nedeniyle takibin iptali şikayetine ilişkindir....
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun icra takibine dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiası ile borca itiraz ve kambiyo vasfı şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın reddine, kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine, ödeme emrindeki unsurlara yönelik şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....