"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05.04.2016 tarih ve 2015/31997 Esas, 2016/9975 Karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların kambiyo şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığı gerekçesi ile İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar 89/1 haciz ihbarnamesinden 09.04.2014 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 15.04.2014 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde "...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup , şikayetçi taraf 24.12.2012 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesi üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de yasal süreyi geçirdikten sonra 15.04.2014 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
Keşidecinin takip edilebilmesi için ise protesto şartı öngörülmemektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin 5 günlük yasal süresinde yapılmadığını, davacının ödeme emrini 25.08.2020 tarihinde tebliğ aldığını, fakat huzurdaki borca itiraz davasını 02.09.2020 tarihinde açtığını, davacının takipte keşideci değil avalist olduğunu, davaya konu senetteki TL para cinsinin keşidecisinin paraf imzası ile onaylanarak USD olarak değiştirildiğini, senedin teminat senedi olarak verildiğine dair iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından senette tahrifat olduğu, teminat senedi olduğu belirtilerek kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile aynı zamanda borca itiraz edildği ancak ödeme emrinin borçluya 25.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve davanın 02.09.2020 tarihinde açıldığından davanın yasal beş günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle süresinde olmayan borca itirazın süreden reddine hükmedilmiştir. IV....
Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, davacının takibe konu çekte tahrifat bulunduğu ve bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiği itirazının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....
DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/18368 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip arkadaşlığı olması nedeniyle diğer takip borçlusu Salih Hazer yönünden Afyonkarahisar İcra Dairesinin yetkisi kesinleştiğinden yetki itirazının reddine, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisiyle ispatlanamadığından reddine, kambiyo hukukuna yönelik şikayetinin de yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, ciro silsilesinin kopuk olduğu, alacaklının yetkili hamil olmadığı, bu sebeple kambiyo vasfı olmadığından kambiyo takibi yapılamayacağı, takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan kambiyo hukuku şikayeti, yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2290 KARAR NO : 2021/1990 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/633 ESAS, 2020/300 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO VASFI ŞİKAYETİ - BORCA İTİRAZ- ŞİKAYET KARAR : Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/633 Esas, 2020/300 Karar sayılı dosyasında verilen kısmen kabulü kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Karşıyaka 4....
Şikayetçinin de bu tebligata dair herhangi bir şikayeti olmamıştır. Kambiyo takibinde şikayet 5 gün içinde yapılmalıdır( 168/3 ve 170/a) şikayetçi bu süreyi geçirdiğinde şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan yargılamada çekin zamanaşımına uğradığı ve kambiyo vasfını yitirdiği hususunun gözden kaçırıldığını, dava dilekçesindeki taleplerinin takibe konu çekin takip sonrası kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin olduğunu, kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ancak 3 yıl boyunca alacaklı veya vekili tarafından hiçbir işlem yapılmadığını, bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, mahkemenin dava ve talepleri ile ilgili hukuki tavsifinin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....