Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu şirket aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetkiye, borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 23/10/2020 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden bu süreden sonra davacı tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmayıp, usulsüz tebligat şikayetinin dava dilekçesinde ileri sürülmediği de dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanısına varılmıştır....
Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 25/06/2014 tarihli duruşmada imzayı kabul ederek imza itirazını geri aldığı, ancak senedin vade tarihi ve miktar kısmında tahrifat yapıldığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 63. maddesi uyarınca, borçlu senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Tahrifat da senet metninden anlaşılan sebeplerden olup, anılan madde kapsamında ileri sürülmesi mümkündür. Mahkemece tahrifat konusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, bilirkişiler ... ve Nazmiye Aktaş tarafından düzenlenen 14/08/2014 tarihli raporda; senedin vade tarihinin 31/01/2015 iken 31/01/2013 tarihine dönüştürüldüğü ve miktarın da 65.000,00 TL iken tahrifatla 165.000,00 TL ye dönüştürüldüğünün belirlendiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2019/622 ESAS- 2021/598 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2019/12827 E sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlattığını, takibe konu çek arkasındaki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını, yerleşim yeri Yenişehir/MERSİN olup, takipte mersin icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyanla, yetki ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra mahkemeleri, önüne gelen uyuşmazlıkları, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen takip hukuku kurallarına göre inceleyerek sonuçlandıran özel mahkemeler olup, verdikleri kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 170.maddesine dayalı imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Ancak İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili tarafından, alınan raporun eksik olduğu, raporun uyuşmazlığı çözecek nitelikte olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve dairemizce benimsenen gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, borca ve imzaya itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının imzaya, borca ve yetkiye itirazının reddine, takip durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
üzerinden dosyalarını incelemesi esnasında işbu dava konusu dosyayı gördüğünü, bu sebeple müvekkilinin işbu icra dosyasını öğrenme tarihinin 27.06.2022 olarak kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca takibe konu senetin kambiyo vasfını taşımadığını, alacaklının takibe koymuş olduğu kambiyo senedinde düzenleme yeri veya ödeme yeri bulunmadığını, TTK m.776 ve TTK m.777 hükümleri uyarınca takibe konu senetin kambiyo vasfını taşımadığını, İİK m.168 ve İİK m. 170/a hükmü gereği işbu takibe itiraz ettiklerini, belirterek usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 27.06.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, kambiyo vasfına sahip olmayan senet nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığına ve kambiyo vasfı olmadığına dair şikayet, borca ve faize itirazdır. Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2021/16471 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket ve dava dışı borçlular aleyhine 1 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, eldeki davanın davacı borçlu şirket tarafından açıldığı anlaşılmıştır....
Dava kambiyo senetlerine özgü takipte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraza ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraza itiraz edildiği, imzaya itirazın ileri sürülmediği, HMK'nun 357/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'nce re'sen göz önünde tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına, icra mahkemelerinin dar yetkili olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunun 170.maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakerneleri Kanununa göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanununda özelolarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında bu kanunun 170.maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 Sayılı HMK. nun 209.maddesinin uygulama yeri yoktur....