Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, senet dışındaki belgeye istinaden teminat olduğuna ilişkin iddia, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Diğer taraftan, İİK'nun l70/b. maddesi yollaması ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 63. maddesi gereğince borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Bu bağlamda, takip konusu senette teminata ilişkin bir ibare bulunmamakla, teminat iddiasının senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmadığının ve bu yöndeki itirazın beş günlük itiraz süresi içinde ileri sürülmesi gerektiğinin kabulü gerekir....

    Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı borca itiraz niteliğindedir....

      Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22.10.2018 tarihinde tebliği üzerine borçluların İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe dayanak bononun protokol kapsamında iadesi gerekirken takibe konulduğunu belirterek borca itiraz ettiği, mahkemece, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminata hükmettiği, alacaklı tarafından takipten feragat edilmiş olması sebebi ile davanın konusuz kaldığı ve alacaklının kötü niyeti olmadığı belirtilerek ilk derece mahkeme kararının istinaf edildiği anlaşılmaktadır. Borçluların icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamında borca itiraz olup, icra mahkemesince aynı Kanun'un 169/a maddesine göre incelenerek sonuçlandırılması gerekir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın şikayetinin süresi içerisinde açılmadığı bu nedenle davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği, yapılan icra takibinin 30.01.2018 tarihinde başlatıldığı ve kesinleştiği, davacı tarafça söz konusu takibe, borca itiraz davası yasal hak düşürücü süre geçtikten çok sonra ikame edildiği, davacı tarafın senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarının da yerinde olmadığı, tüm bu sebeplerle davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddini olmadığı taktirde esastan reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya örnek 10 ödeme emrinin 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından takibe konu senedin teminat senedi olduğu iddiasında bulunulmuş ise de teminat senedi iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, borçlunun beş günlük yasal süreden sonra 22/06/2021 tarihinde icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece borca itirazın süreden reddine karar verilmiştir....

      ın, bononun düzenlenme tarihinden önce azledilerek vekalet ilişkilerinin son bulduğunu ve azledilmeden önce de kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunmadığını beyanla borca itirazda bulunduğu, mahkemece; 13/03/1987 tarihli vekaletnamede verilen yetkilerin kambiyo senedi düzenleme yetkisini kapsamadığından bahisle itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun'un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafından icra takibine itirazın borca itiraz davası açılmasına rağmen mahkeme tarafından şikayet prosedürü işletilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, borca itiraz halinde davacı borçlunun müvekkiline borçlu olup olmadığını, ciro silsilesinin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirme hak ve yetkisine sahip olduğu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/23059 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 10 ödeme emri ve dayanak belgelerinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından borca itiraz edilerek iş bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu borca ve borca itirazın yanı sıra "benim imzalamış olduğum senet bu değildir, senet benim tarafımdan doldurulmamıştır" şeklinde itirazda bulunmuş ise de İİK'nın 168/4 maddesi uyarınca kambiyo senedindeki imzanın ayrıca ve açıkça kendisine ait olmadığına ilişkin bir itirazının bulunmadığı bu nedenle imza incelemesinin yapılmasına gerek olmadığı, senedin kendisi tarafından doldurulmadığına ilişkin iddianın ise anlaşmaya aykırı olarak doldurulan senedin yazılı belge ile ispat edilmesi gerekmektedir....

          Borçlu, senedin cebir ve tehdit yoluyla elde edildiğine ilişkin itirazının incelenmesi, kambiyo senetlerinde borca itiraz İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. İcra mahkemesinde, borca itiraz yöününden, ticari defter kayıtları incelenerek sonuca gidilemez. Somut olayda borca itiraz eden borçlu, itirazını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamıştır. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...

          UYAP Entegrasyonu