Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi takdirde dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımaz. Bonoda vadenin 6102 sayılı TTK'nun 703 ve 704. maddelerine aykırı olarak düzenlenmesi ve vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde senet, bono vasfını yitirir. Somut olayda, takip dayanağı senedin tanzim tarihinin 20.12.2012, vade tarihinin 05.06.2012 olduğu, bu haliyle kambiyo senedi vasfında olmadığı görülmektedir. Bu itibarla, borçlu hakkında bu belgeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamaz. İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı gereği icra müdürlüğünce 20.01.2015 tarihinde takibin durdurulduğu, borçlu tarafından söz konusu tedbir kararı gereği takibin iptali gerektiğinden bahisle şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece; tedbir kararının takip tarihinden sonra olduğu, icra müdürlüğünce durdurma kararı verildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Köyü Toplu Yapı Kat Maliklerini hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun, “yöneticiye kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği” gerekçesiyle borca itirazını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu mahkemece, başvurunun kambiyo şikayeti olarak nitelendirilerek, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

        Somut olayda, ...İcra Dairesi'nin 2012/1206 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takip alacaklısının ... olduğu, icra mahkemesine yapılan zamanaşımı şikayetinde şikayet edilen taraf olarak ...'nin gösterildiği anlaşılmakla birlikte, adı geçen şirketin takibin tarafı olmadığı gibi dosya kapsamında bu şirkete yapılmış alacağın temlikine ilişkin bir belgeye de rastlanılamamıştır. Bu durumda, takibin tarafı olmayan 3. kişi ... zamanaşımı şikayetinde taraf olarak gösterilemeyeceğinden ve mahkemece bu kişi aleyhine hüküm kurulamayacağından, adı geçen yönünden istemin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulü doğru olmayıp, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla 3. kişinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : 3. kişi ...'...

          İstinaf Sebepleri Davalı/alacaklı vekili; takibe dayanak senedin unsurlarının tam olduğunu, alacaklının kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için takibin kötü niyetli yapıldığının ispatının gerektiğini ileri sürerek takibin iptali kararının ve herhalükarda kötü niyet tazminatının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin takibin iptaline ilişkin kararı isabetli ise de, kararın dayanağı İİK'nın 170/a maddesi olup, bu maddede tazminat öngörülmediğinden, takibin iptali halinde tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalı-alacaklının istinaf taleplerinin HMK 353(1)-b/2 maddesi uyarınca kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin İİK'nın 170/a maddesi uyarınca iptaline, koşulları bulunmadığından davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            İİK'nun 170/a-1 ve 168/3-5. maddeleri gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 19/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin 26/01/2015 Pazartesi günü sona erdiği halde borçlunun süresinden sonra 06/02/2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece başvurunun, süreaşımı nedeniyle reddi gerekir iken işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz nedenleri ile birlikte çekin takip öncesinde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece, çekte 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek borca itirazın kabulü ile takibin iptaline ve alacaklının asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/210 ESAS, 2020/416 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , İstanbul Anadolu 5. İcra müdürlüğünün 2020/8269 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu ,takip konusu çekin kambiyo vasfına haiz olmadığını ciranta konumunda olan müvekkillerinden çek tazminatı talep edilemeyeceğini , ciranta Selçuk Turan'ın takip konusu çeke istinaden alacaklıya yapmış olduğu ödemeler bulunduğunu ileri sürerek borca itirazda bulunmuştur, Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

                Bu durumda mahkemece, çekin tahrifat öncesi hali olan 1.500 TL miktarı üzerinden takibin devamı gerekirken çekin kambiyo vasfında olmadığından bahisle talebi aşar şekilde takibin tümden iptali isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/776 ESAS 2020/64 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine İstanbul 21.İcra Dairesinin 2018/23742 esas sayılı dosyasında, ödeme emri ekinde kambiyo senetlerinin eklenmediğini, kambiyo örneklerinin noksanlığı nedeniyle kambiyo vasfını taşımadığını, iki taraf arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, herhangi bir irsaliye, fatura v.s. nin bulunmadığını, faizin takip tarihinden başlatılması gerektiğini beyan ederek, ödeme emri ekinde bono örnekleri bulunmadığından takibin ödeme emrinde borcun sebebini gösterir belgeler bulunmadığından takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, yargılama...

                  UYAP Entegrasyonu