Anılan yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. Kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Fatma Açıkbaş hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 82/12. Maddesinden faydalanma hakkının sadece takip borçlusuna ait olduğu, meskeniyet şikayetine konu edilen Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe mah. 5829 ada 12 parselde kayıtlı B blok 14....
- K A R A R - Davacı vekili, davacının ödenmeyen çek bedeli nedeniyle davalılar aleyhine Adana 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/7820 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalıların borca itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davacının aynı çeke dayalı olarak Adana 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/6426 esas sayılı kambiyo takibi yaptığını, İcra Hukuk Mahkemesine açılan davadan sonra davacının takipten vazgeçtiğini, dayanak çekin kambiyo niteliğini kaybettiğini, yazılı delil başlangıcı olduğunu, delil olarak kullanılamayacağını belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, davacının aynı alacak için fatura ve senede dayalı olarak ayrı ayrı takip yapamayacağı, davacının önce kambiyo senedine dayalı icra takibi yaparak tercihini bu yönde kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davaya konu icra takibinde faturaya dayanmıştır. Davacı, tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile hem faturaya hem de kambiyo senedine dayanarak ayrı ayrı takip yapabilir. Kambiyo senedine bağlı alacağın kısmen tahsil edilmiş olması nedeniyle, bakiye miktar yönünden talepte bulunabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine; 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının davacı şirkette evrak işlerini takip eden bir işçi olduğunu, davacı şirket yetkilisinin bir soruşturma nedeniyle tutuklandığı bir dönemde davacı şirketin bankacılık işlerinin takip edilmesi bakımından davalıya verdiği boş ve imzalı A4 kağıdının üzerine sonradan kambiyo senedine ilişkin metni ekleyerek davacı şirket hakkında icra takibi başlattığını, davacının şikayeti üzerine davalının kollukta verdiği ifadesinde senedin teminat olarak verildiğini beyan ettiğini, bu beyannın dahi davacı şirketin davalıya borçlu olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürerek, davacının bahsedilen bono ve icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, takibin dayanağı olan kambiyo senedi ile ilgili davacının borcunun bulunmadığı anlaşıldığına göre menfi tespit isteğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan takibin dayanağı olan kambiyo senedi ile ilgili maddi hukuk yönünden borcun bulunmadığının tespiti halinde cebri ihalenin dayanağı ortadan kalkacağı için ihale alıcısı olan ilk el davalı ...'e yapılan tescil yolsuz hale gelecektir. Yargılama sırasında taşınmaz kendisine devredilen ve davacı tarafından davaya dahil edilen kayıt maliki davalı ...'de ilk el davalı ...'in kızı olduğuna göre, durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup, TMK'nun 1023. Maddesi koruyuculuğundan faydalanamayacağı açıktır. Hâl böyle olunca; davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından davacı aleyhinde 33.000 TL tutarlı senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı ve davanın bu dosyaya ödenen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, kambiyo senedinden kaynaklı olduğundan ve TTK'da düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklı davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu dava dosyası mahkememize intikal etmiş olmakla mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur. Dava ; ölü davalı ... tarafından davacı ... hakkında 18.02.2019 düzenleme, 18.04.2019 vade tarihli ve 33.000,00 TL'lik senetten dolayı İzmir 19.İcra Müdürlüğü'nün ......
Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalı tarafından davacı aleyhinde 33.000 TL tutarlı senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı ve davanın bu dosyaya ödenen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, kambiyo senedinden kaynaklı olduğundan ve TTK'da düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklı davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu dava dosyası mahkememize intikal etmiş olmakla mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur. Dava ; ölü davalı ... tarafından davacı ... hakkında 18.02.2019 düzenleme, 18.04.2019 vade tarihli ve 33.000,00 TL'lik senetten dolayı İzmir 19.İcra Müdürlüğü'nün ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/140 Esas KARAR NO: 2022/767 DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 20/11/2017 KARAR TARİHİ: 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket aleyhine---- dosyasıyla bir icra takibi yapıldığını, takibin ------ senede dayandırıldığını; ancak bu senedin müvekkili şirket yönünden hükümsüz olduğunu, geçersiz olduğunu belirterek, senedin şirket temsilcisi tarafından imzalanmadığını, herhangi bir borç ilişkisi ve bir borç sebebiyle verilmediğini, senet üzerindeki imzaların şirket temsilcisine ait olmadığını, ----- bir şahıs tarafından imzalandığını, bu şahsa sadece şirket tarafından---------- hususunda yetki verildiğini, kambiyo senedi düzenlemesi için verilen bir yetki bulunmadığını, kaldı ki, kambiyo senedi için verilen yetkinin de bu senedin tanzim tarihinden sonra olduğunu belirterek, senetten dolayı...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1567 KARAR NO : 2023/576 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2021/199 ESAS, 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/199 Esas, 2022/86 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takip dayanağı senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı ile aralarında borç ilişkisi bulunmadığını, borcun tamamına ve tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini, ayrıca senedin vade tarihinde tahrifat yapılması sebebiyle kambiyo vasfını da kaybettiğini belirterek...
Başvuru İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve takip dayanağı bononun ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeni ile takibin iptaline yönelik şikayettir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının başlattığı, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu şirket adına gönderilen ödeme emrinin 16/02/2019 tarihinde bila tebliği iade edildiği, 03/03/2019 tarihinde borçlu şirket vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekilinin 05/03/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nın 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.''...