Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 66. maddesi gereğince de müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz ile icra takibi kesinleşmeyeceğinden bir sonraki takip safhası olan haciz işlemine geçilemez. Bu sebeple ihtiyati haciz kararından sonra yapılan hacizlerin takibin kesinleşmesi sonucunda kesin hacze dönüşmesine ilişkin yukarıda belirtilen düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasına ilişkindir. Somut olayda, borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmıştır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi hakimi itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. Aksi takdirde haciz dahil icra işlemlerine devam edilir....

    İcra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....

    Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması ve usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği Yargıtay değişen içtihatları ile benimsenmiş bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır ( Yargıtay 8. HD 2016/16420 Esas 2017/10111 Karar). Somut olayda; Bakırköy 14. İcra Dairesi'nin 2019/15441 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü genel haciz yolu ile takipte borca itiraz üzerine Dairemiz 2020/530 Esas 2021/9 Karar sayılı ilamı ile borca itirazın reddi ile asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedildiği, alacaklı tarafça ilamda hükmedilen yargılama gider ve tazminatın Bakırköy 7....

    Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı ve borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı ve borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/630 ESAS 2020/740 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müd. 2020/20541 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Kars icra müdürlüğü olduğunu, ayrıca takibe konu borca itiraz ettiklerini, senedin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek yetki itirazlarının kabulüne, borca ilişkin dava ve şikayet haklarının saklı tutulmasını istemiştir....

      İcra Müdürlüğü 2019/13543 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacı borçlulara 27/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibe konu senetlerden 30/10/2019 vade tarihli 270.000- TL bedelli senette düzenleme tarihi bulunmadığından senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, takibe konu senetlerin teminat senedi olduğunu, senetlerin taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, takipte uygulanan faiz oranının yasal olmadığını, faiz başlangıç tarihinin yanlış gösterildiğini, davalının kötüniyetli olarak takip başlattığını belirterek takibin iptalini veya talikini, haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle davalı alacaklı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde itiraz merciinin icra mahkemeleri olmadığını, görev ve yetki itirazında bulunduğunu, senedin geçerli olduğunu ve takibin kesinleştiğini, pandemi sürecinde Bakanlık kararıyla online eğitim ve telafi eğitimlerinin tüm resmi ve özel okullarda devam ettiğini, davacının iddialarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda birden fazla borçlu hakkında icra takibi yapıldığını, diğer borçlu yönünden Kelkit İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, HMK'nun 7. maddesi gözetilerek yetki itirazının reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi uyarınca icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Somut olayda 30.08.2018 keşide tarihli bonoda düzenleyenin adının yanında Silivri\İstanbul yazdığı vadesinin 30.01.2019 olduğu bu haliyle düzenleme yeri ve vade tarihinin bulunduğu görülmüştür. Bedel kaydının ise bononun zorunlu unsurlarından değil seçimlik unsurlarındandır. Bonoda bedel kaydının olmaması bononun kambiyo vasfını etkilemez. Alacaklı tarafından keşideci ve kefil verene karşı yürütülen icra takibinde keşideciye karşı protesto çekilmemiş olması senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği protesto çekilmeden de senedi düzenleyen kişiye karşı icra takibi yapılabileceğinden unsurları tam olan bonoya karşı açılan borca itiraz ve kambiyo şikayeti davasının reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu