İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/18736 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılması üzerine, davacı borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasıdır....
İcra İflas Kanununun 168/5 maddesi uyarınca borca itirazın icra mahkemesine yapılacağı,169. maddesinde “ Borçlu 168. maddenin 5. bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir” hükmü gereğince kambiyo senetlerine özgü icra takip yolunda borca itirazda görevli mahkeme İcra Mahkemesidir . Somut olayda; davacı borçlu aleyhine, Keşan icra Müdürlüğünün 2010/3241 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, davacı borçlunun 163 nolu ödeme emrinin 07.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve Keşan icra Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 10.06.2010 tarihili dilekçe ile kambiyo senedine dayalı borca faiz oranı ve miktarının, alacak tutarının fahiş olduğu nedeniyle, süresinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın Keşan İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip hakkı bulunup bulunmadığını icra müdürü kendiliğinden incelemekle yükümlüdür. Bu iki husus İİK'nın 168. maddesinin 3. fıkrası ve 170/a maddesinin 1. fıkrasında ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede ileri sürülmesi gereken özel şikâyet hâli olarak düzenlenmiştir. Borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü takip yapma hakkı olmadığı hâlde kendisine bu takibe özgü örnek (10) nolu ödeme emri gönderildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep edebilir. İİK'nın 170/a maddesinin 2. fıkrasına göre süresinde yapılmak kaydıyla borçlu tarafından başka bir şikâyet veya itirazda bulunulması ile yukarıda anılan iki husus icra mahkemesince kendiliğinden ve öncelikle dikkate alınır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5817 Esas sayılı dosyasından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu alacak ve İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2019/39626 Esas sayılı dosyasına başlattığı kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla takibe konu alacak dahil olmak üzere, toplam da 5.255.110,55 TL alacaklı göründüğünü, davalı tarafından hazırlanan cari hesap dökümünde müvekkilinden toplamda, 5.255.110,55 TL alacaklı olduğunu iddia etmesine rağmen; İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2019/39626 Esas sayılı dosyasında 2.300.000,00 TL bedelli çeklere istinaden müvekkili firma aleyhine kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla icra takibini 31.10.2019'da başlatıldığını, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2019/5817 Esas sayılı dosyasında 1.875.000,00 TL bedelli ipoteğe istinaden müvekkili firma aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibini 20.11.2019 'da başlatıldığını, yine İstanbul 21....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2223 KARAR NO : 2021/385 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜLNAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/17 ESAS 2019/5 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Gülnar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/04/2019 tarih 2018/17 esas 2019/5 karar sayılı kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Gülnar İcra Dairesinin 2018/254 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, alacaklının takip talebinin haciz yolu ile takip olduğunu ancak ödeme emrinin usul ve yasaya aykırı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olarak hazırlandığını, ayrıca takibe konu senet üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilini temsil yetkisine sahip olan kişiye de ait olmadığını...
Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 20/11/2014 tarihinde borçluya TK’nın 21/2 maddesi gereği ödeme emri tebliğ edildiği, 28/01/2015 tarihinde borçluya bizzat 103 davetiyesi tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 27/06/2019 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği ve 04/07/2019 tarihinde bizzat şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte itfaya dayalı borca itiraz davasıdır. Hatay İcra Dairesinin 2018/21206 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 Şirketi tarafından borçlu T1 hakkında 13/08/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 22.268,22 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 5 günlük sürede borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Takibe dayanak yapılan bononun kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içerdiği ve dolayısıyla kambiyo vasfının bulunduğu görülmektedir. İİK'nun 169- a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre sunulan ödeme belgesinin takip konusu borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur....
İİK' nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Alacaklı, rehinle temin edilmiş bir alacağı için, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibini ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibini birlikte yapamaz. Alacaklı, bu iki takip türünden birisini tercih etmelidir. Aksi takdirde, ikinci yapılan takip mükerrer takip olur....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde icra dairesinin yetkisine, borca, ferilerine ve imzaya itiraza ilişkindir. Adana 6.İcra Dairesinin 2018/13392 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 1.081.000,00 TL miktarlı çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, alacaklının ciranta olduğu, takipte çek bedeli, faiz, komisyon ve çek tazminatı talep edildiği, örnek 10 ödeme emrinin davacılardan Recep Ercan'a 10.01.2019 tarihinde, davacı şirkete 11.01.2019 tarihinde, dava dışı diğer borçlu Kulak AŞ'ye 18.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbataları üzerinde "ödeme emri ve çek sureti vardır" yazılı olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinin 15/01/2010 tarihinde mahkemeye tevzi edildiği görülmüştür....
Somut olayda; davanın kambiyo senetlerine özgü takipte imzaya veya borca itiraza yönelik olduğu kambiyo senetlerine özgü takipte takip konusu senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfeti alacaklıda olup imza incelemesi için aldırılan raporda açıkça imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit yapılamadığına ilişkin olup, rapora karşı 09/05/2022 tarihli cevap ve itirazında alacaklı vekilinin yeniden rapor istenmesini talep ettiği buna rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu mahkemece talep doğrultusunda başka bir bilirkişi veya heyetten imzanın borçluya ait olup olmadığı konusunda kesin rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre ve HMK'nun 297. Maddesi gereğince her talep hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik ve hatalı karar verildiği ve davalı istinafının yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....