Davalı-Alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bononun eksiksiz şekilde beraber imzalandığını, davacının asılsız iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini ve dosyayı sürüncemede bırakmak maksadıyla itiraz ettiğini belirterek davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraza ilişkindir. Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2021/2576 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı tarafından bir adet bonoya dayanılarak 9.500.000,00 TL miktarlı alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 09/04/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Takibin dayanağı olan 12.400.000,00 TL bedelli bono incelendiğinde; Bononun davacı tarafından düzenlendiği, alacaklının lehtar olduğu, unsurlarının tam olduğu görülmüştür....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/27971 sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takipte, takip konusu çekin çek vasfını taşımadığını, keşideci Özceylan Ltd Şti'nin çift imza ile temsil edildiğini, takip dayanağı senedin üzerinde ise tek imza bulunduğunu, şirketin senet nedeniyle sorumlu olmayacağından çekin çek vasfında olmadığını, konkordato ilan eden çek keşidesi ile ciranta Hakan Ürküt'ün konkordato sonucunun beklenmesi gerekirken doğrudan müvekkili hakkında takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu çekin çek vasfına haiz olmadığı iddiasının hukuken geçerli olmadığını, konkordato kararının sadece ilgilisini bağladığını, çek cirantaları hakkında icra takibi yapılmasına engel bir durumunun bulunmadığını belirterek borçlunun itirazlarının reddini savunmuştur....
Davacı istinaf başvurusunda özetle; ödeme emrini 19/12/2018 tarihinde tebliğ aldığını, davayı ise 20/12/2018 tarihinde yasal süresinde açtığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir, Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte icra dairesinin yetkisine, borca ve senedin kambiyo vasfına itiraza ilişkindir. Alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Ankara 32. İcra Dairesinin 2018/14520 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, ödeme emrinin 18/12/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dava dilekçesindeki havale tarihi, harç ve tevzi evraklarından davanın 25/12/2018 de açıldığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....
Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hem de Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2018/9292 E. Sayıl dosyası ile (Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla) takip başlatıldığını , alacaklının öncelikle ilamsız ( kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla) takip başlattığını ve böylece tercih hakkını kullandığını , ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatma hakkını kaybettiğini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2021/2843 E. Sayılı dosyası ile başlatılan ( ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip) takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. UYAP üzerinden yapılan inceleme neticesinde ;Mut Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/09/2023 tarih ve 2019/604 E. Sayılı yazısı ile vesayet şerhinin kaldırıldığı anlaşılmıştır....
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda İİK'nun 45/1 hükmü uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünde davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, 16/08/2021 tarihinde itiraz edildiğini, dava dilekçelerinin kendilerine 10/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının borçlu olmadığına dair herhangi bir belge veya delillerini dosyaya sunmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, takibin durdurulmasına karar verilmediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirttikleri üzere davacı müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraza ilişkindir....
İİK'nin 45. maddesinde; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki İİK’nun 167. madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Ancak, alacaklı tercih hakkını kambiyo senetlerine mahsus haciz yolundan yana kullanır ise artık aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Her ne kadar davacı tarafından tek bir borca karşılık başlatılan iki ayrı takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydının bulunmadığından takibin iptali talep edilmiş ise de iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğunun ispatlanamadığı, İ.A. 2....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye itiraz niteliğindedir. Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi için alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir (İİK m.167/1). Bu takip yolunda da yetkili icra dairesi kural olarak genel haciz yolu ile takipte olduğu gibi, İİK'nın 50/1. maddesine göre HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir (HMK m.9- 27). İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun'un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir....