Ancak kambiyo taahhüdünde bulunmanın temelinde, şart olmamakla birlikte, genellikle satım, bağışlama, kira, taşıma gibi bir borçlandırıcı işlem vardır. Temel borç ilişkisinin taraflarından birinin bir kambiyo senedi düzenleyip lehtara vermesiyle kambiyo ilişkisi diye adlandırılan ve temel borç ilişkisinden bağımsız olan ikinci bir borç ilişkisi doğar. Zira bir borç ilişkisi için kambiyo taahhüdünde bulunulması tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça TBK’nın 133/2. maddesi gereğince borcun yenilenmesi sonucunu doğurmaz; kambiyo senedinin ifa yerine değil ifa uğruna verilmiş olduğu kabul edilir. Dolayısıyla bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri temel borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir....
nın 170/a maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunduğunu ancak müvekkillerinin davalıya herhangi bir borçlarının olmadığını, bu bakımdan borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, mahkemenin hatalı bir hukuki değerlendirme yaptığını, usule aykırı olarak düzenlenmiş bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo hukukuna ilişkin şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, davacının senedin aradaki kira ilişkisi nedeniyle borçlu Saral Ltd. Şti. verildiğini ve ödeme yapıldığını iddia ederek itfa iddiasında bulunduğunu, takibe konu senedin dayanağı asıl ilişkinin ve borcun davacı tarafça kabul edildiğini, davacının çift vade ve kambiyo hukukuna ilişkin itiraz ve taleplerinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
takip hukukundan kaynaklı taleplerini ileri süremeyeceğini, kambiyo senedi olma özelliğini de kaybettiğini, müvekkillerinin yasal düzenleme gereği süresiz şikayet hakkının bulunduğunu, bu nedenle taleplerinin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline, davalı alacaklının icra inkar tazminatı ödemeye mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/261 2009/274 KARAR Dava, davacı tarafça hiçbir hukuki ilişkisi bulunmadığı iddia edilen davalılarca tahrif edilen senede dayalı olarak yapılan kambiyo takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbitine ilişkin olup, mahkemenin de kabulüne göre temel ilişkiye yönelik uyuşmazlık bulunmadığına ve kambiyo hukukuna ilişkin değerlendirme yapılmış olmasına göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 4.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi 48-51 KARAR Dava, yetkili hamil konumundaki davalı tarafından, senet borçlusu davacı aleyhine kambiyo yolu ile yapılan takipten dolayı keşideci tarafından, hamil aleyhine açılmış borçlu olmadığının tesbiti isteğine ilişkin olup, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi yoktur. Kambiyo takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkta kararın temyizen incelenmesi yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/3716 sayılı dosya ile aynı borçlu hakkında takip yaptığını, her iki dosyadan da hacizli bulunan taşınmazların satılıp paraya çevrilmesinden sonra şikayet olunan alacaklının dosyasından 15.06.2012 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, şikayet olunanın takibinin, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olmasına karşın takibe dayanak olan senette tanzim yeri bulunmadığını, senedin bono niteliğinde olmadığını, takip kapsamında yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayete konu edilen nedenlerin şikayetçi tarafından ileri sürülemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
İİK.nun 168/1. maddesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip için sunulan kambiyo senedi yönünden icra müdürüne sadece senedin kambiyo senedi olup olmadığını ve vadesinin gelip gelmediğini inceleme yetkisi verilmiştir. İcra Müdürü takip konusu edilen belgeyi denetledikten sonra borçluya bu yolla takip için hazırlanan örnek 10 nolu ödeme emrini göndermek zorundadır. İcra müdürünün bu zorunluluğa aykırı işlemleri ise bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan, İİK.nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, alacaklı tarafından 01.05.2003 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli ve 15.03.2003 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli senetlere dayanılarak genel haciz yolu ile takip talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce borçluya kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipler için düzenlenen örnek 12 nolu ödeme emri gönderilmiştir. Bu yöndeki işlem seçilen takibin şekline uygun değildir....
Borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK.nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Borçlu, icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, alacaklı tarafından hakkında ... İcra Dairesi'nin 2010/552 sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, ödeme emrinin yurt dışı adresine gönderilerek kesinleştirildiğini, takibe konu senet üzerinde idari birimin belirtilmediğini bu nedenle kambiyo senedi olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürmüş, mahkemece şikayet konusu edilmeyen aynı icra dairesinin 2010/553 sayılı dosyası üzerinden inceleme yapılarak dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır....
Borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK.nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir.Borçlu, icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, alacaklı tarafından hakkında Eğirdir İcra Dairesi'nin 2010/552 sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, ödeme emrinin yurt dışı adresine gönderilerek kesinleştirildiğini, takibe konu senet üzerinde idari birimin belirtilmediğini bu nedenle kambiyo senedi olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürmüş, mahkemece şikayet konusu edilmeyen aynı icra dairesinin 2010/553 sayılı dosyası üzerinden inceleme yapılarak dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır.İcra mahkemesince, borçlunun şikayet konusu...