-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin borçlu aleyhine başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu taşınmazlarına ....05.2008 tarihinde haciz konulduğunu, şikayet olunanın başlattığı takipte ise haciz tarihinin ....05.2008 olduğunu, şikayet olunanın ........2009 tarihinde açtığı ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle satış istemeye gerek olmadığını, müvekkilinin 08.05.2010 tarihinde satış istediğini, şikayet olunanın ........2009 tarihinde açtığı ortaklığın giderilmesi davasının, taşınmazların borçlu tarafından müşterek mülkiyete çevrilmesi nedeniyle red ile sonuçlandığını, şikayet olunanın temlik alan olmasına rağmen, işlemlerin alacaklı adına yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın başlattığı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
hukukuna uygun düştüğü ölçüde uygulanır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/405 ESAS 2020/238 KARAR DAVA KONUSU : Kambiyo Hukukuna İlişkin Şikayet KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/07/2020 tarih 2019/405 esas 2020/238 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Mersin 8. İcra Dairesinin 2019/6818 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/05/2019 günü tebliğ edildiğini, dayanak çekte tek imza bulunduğunu, müvekkili şirketin ise çift imza ile temsil edildiğini belirterek borca itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesine, %20'den az olmamak üzere davalının icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından lehtar olarak gösterilemeyeceğine dair dava sebebi kambiyo hukukuna ilişkin şikayet niteliğindedir.Yine, keşidecinin ( adi ortaklığın ortağı)-borçlu T1 olduğu, lehtarın adi ortaklık olduğu kabul edilirse bu defa borçlu ile lehtarın aynı kişi olacağı, iddiası alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesine ilişkin kambiyo hukukuna dair şikayet niteliğindedir. Lehtar adi ortaklığın çift imza ile temsil edildiği oysa ilk ciroda tek imza bulunduğu bu nedenlerle ciro silsilesinin bozulduğu, iddiasıda , kambiyo hukukuna ilişkin şikayet niteliğindedir. 30.11.2016 tarihli çekin keşide tarihinde tahrifat olduğu, parafın müvekkiline ait olmadığı aynı çekte karşılıksız kaşesi bulunmadığı, iddiaları da kambiyo hukukna ilişkin şikayet niteliğindedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından adi ortaklık aleyhine takip yapılamayacağı iddiası da Y.12.HD.nin 2018/10648 E. 2019/13975 K. sayılı emsal içtihadına göre şikayet sebebidir....
İtiraz süresi tebliğ ile başladığı halde, şikâyet süresi öğrenme (m.16,I) ile işlemeye başladığı gibi; bazı hallerde süresiz şikayet mümkün olduğu halde, süresiz itiraz olanaklı değildir. Yine, itirazda bulunmak hakkı yalnız borçluya ait olmasına karşın, şikâyet yoluna, hukuki yararı bulunan borçlu alacaklı ve üçüncü kişiler de gidebilir. Kısaca, itiraz ile şikâyet arasında mahiyet farkı bulunduğu gibi, tabi bulundukları usul de farklıdır. Az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında denilebilir ki; borçlunun "ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği" yönündeki talebi, maddi hukuka dayalı bir sebepten kaynaklanmadığından, takip hukukuna ilişkin böyle bir talebin şikâyet yoluyla ileri sürülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Somut olayda; borçlunun talebinin açıkça, takip konusu yapılan alacağın ödendiği iddiasıyla takibe itiraza ilişkin olduğu, İcra Hâkimliğine tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin yöntemine uygun olarak yapılmış bir şikâyet bulunmadığı anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1996 KARAR NO : 2022/328 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2020/1 ESAS 2020/367 KARAR DAVA KONUSU : Kambiyo Hukukuna İlişkin Şikayet KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/07/2020 tarih 2020/1 esas 2020/367 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2019/24578 esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emri tebligatının iptalinden sonra gönderilen ödeme emrinin 31/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, dayanak senette düzenleme tarihi bulunmadığından bono vasfında olmadığını, senedin diğer unsurlarının da müvekkili tarafından düzenlenmediğini belirterek, borca ve ferilerine ilişkin şikayet hakları saklı...
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosya tüm kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde davanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibe karşı borca itiraz mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168. maddesi uyarınca icra müdürü, takip konusu belgenin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkının bulunup bulunmadığını incelemekle ve takip talebini anılan maddeye aykırılık halinde reddetmekle yükümlüdür. Aksi halde takip şikayet üzerine veya re'sen İİK'nun 170/a maddesine göre icra mahkemesince iptal edilir. İİK'nun 170/a maddesi borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetini özel olarak düzenlemiş ve İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi kılmıştır. Öte yandan İİK'nun 16. maddesi şikayeti düzenlemiş olup; şikayet, icra dairesinin icra ve iflas hukuku ile ilgili hükümlerini uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır....
İlk derece mahkemesince 2019/177 Esas sayılı dosyadan imza itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine dairemizin 2019/2876 Esas, 2020/689 Karar sayılı kararı ile davanın imzaya itiraz olmayıp, borçlunun başvurusunun borca itiraz ve İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukukuna ilişkin şikayet olduğu halde imzaya itiraz olarak değerlendirilmesi, ayrıca diğer şirket yetkilisinin imza incelemesi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Süre bakımından ise, vadeye ilişkin şikayet, yedi günlük süreye bağlı iken, senedin vasfına ve takip hakkına ilişkin şikayet beş günlük özel süreye tabidir. Borçlu, alacaklının dayandığı senedin kambiyo senedi olmadığı ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yoluna başvurma hakkının bulunmadığının ileri sürüyorsa, bunu beş gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluyla bildirmelidir. Kambiyo senedi niteliği taşımayan bir senede dayanarak ödeme emri gönderilirse, alacaklı yetkili hamil değilse, takip yapma yetkisi/hakkı bulunmuyorsa, kambiyo senedinde borçlu olamayana karşı takip yapılırsa, protesto çekilmesi gereken durumlarda protesto çekilmemişse beş günlük şikayet söz konusudur. Bu durumlarda hem şikayet sebepleri hem de şikayet süresi özel olarak düzenlenmiştir. Çünkü, genel haciz yoluyla takipte, senetle takip yapma zorunluluğu olmadığından böyle bir şikayet süresi düşünülemez. Ayrıca, şikayet ya süresizdir ya da yedi günlük süreye tabidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo hukukuna yönelik şikayet davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, istinafa konu edilen 30/09/2018 düzenleme, 04/10/2018 ibraz tarihli, 2026363 nolu, Türkiye İş Bankası çekinin 04/10/2018 tarihinde davacı tarafından ciro ile ibraz edildiği, ibraz edildikten sonra son ciranta olan davacı tarafından yeniden çekin ciro edilerek davalı T3'ye devredildiği, bu şekilde davalı T3'nin yetkili hamil sıfatına haiz olduğu, bu nedenle bu çeke istinaden davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yapma hakkı olduğu anlaşılmakla, bu çek yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....