Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının şirkete tebliğ edildiğini, Medine Çapkın’ın ise taraf olmadığı halde imzaya ve borca itiraz ettiğini, bu yönden husumete ilişkin itirazlarının olduğunu, müvekkili davalı alacaklı T5 Ak Yazıcı Akaryakıt ve Otogaz Dağıtım Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili ortağı olup Paşaalanı Terminal 2 No ; 12/C Karesi / Balıkesir adresindeki akaryakıt satış istasyonu ve ikmal istasyonunun kiracısı ve işletmecisi iken T1 Nak. T1 ith. İhr. San. Ve tic. Ltd. Şti’ne işletmeyi devrettiğini, aralarındaki ticari ilişki neticesinde 15/03/2017 tanzim 15/05/2017 vade tarihli 250.000,00....
Somut olayda; davanın kambiyo senetlerine özgü takipte imzaya veya borca itiraza yönelik olduğu kambiyo senetlerine özgü takipte takip konusu senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfeti alacaklıda olup imza incelemesi için aldırılan raporda açıkça imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit yapılamadığına ilişkin olup, rapora karşı 09/05/2022 tarihli cevap ve itirazında alacaklı vekilinin yeniden rapor istenmesini talep ettiği buna rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu mahkemece talep doğrultusunda başka bir bilirkişi veya heyetten imzanın borçluya ait olup olmadığı konusunda kesin rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre ve HMK'nun 297. Maddesi gereğince her talep hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik ve hatalı karar verildiği ve davalı istinafının yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....
Açılan davada 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden kambiyo vasfı şikayetinde bulunulmamış, sadece imzaya itiraz edilmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonunda alınan rapor ile imzanın davacı eli ürünü olmayıp sahte olarak atılmış imzalar olduğu bildirilmiştir. 30/09/2020 ödeme tarihli senette de ayrıca keşide yeri olmayıp keşideci adı yanında yazılı yer İzm'dir. Bu durumda İİK 170/ a-2 maddesi gereğince imzaya itiraz üzerine ayrıca şikayet konusu yapılmasa bile kambiyo senedi vasfının öncelikle ve kendiliğinden incelenmesi zorunludur. Bu nedenle 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden de İİK 170/a-2. Maddesi gereğince takibin iptaline ve İİK'nın 170/a maddesinde tazminat öngörülmediğinden davacı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve davacı lehine tazminata karar verilmesi isabetli olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....
GEREKÇE:Bir adet unsurları tam bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte keşideci borçlu tarafından kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunularak borca ve fer'ilerine itiraz edilmiş ve zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine ,yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; duruşmada imza incelemesininde yapılmasını talep ettiğini, bu beyanının duruşma zaptına yazılmadığını 11/02/2020 tarihli duruşma zaptı ve davalı vekilinin beyanları incelendiğinde imzaya ilişkin itirazlarının bulunduğunun ve bunun duruşma zaptına geçirilmediğinin açıkça anlaşıldığını beyan etmiş ise de; itiraz dilekçesinde imzaya itirazın bulunmadığı, 11/02/2020 tarihli duruşma tutanağında da davacının imzaya itiraz ettiğine dair bir beyanının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı süre tutum dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, daha önce reddi hakim talebinde belirttiği hususları tekrar ettiğini, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf dilekçesini sunacağını belirtmiş, gerekçeli kararın 05/11/2019 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, süresi içinde gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca itiraz ve senedin kambiyo vasıfına haiz olmadığına ilişkin şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T2 vekili vekili tarafından borçlu T1 aleyhinde 18/04/2017 tarihinde toplam 300.856,89 TL'nın tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK'ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır....
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde sadece imzaya itiraz etmediği, aynı hususun Pazar (Rize) İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/2 E, 2019/7 K sayılı dosyasında tartışıldığını, Bülent Yıldırım'ın borçlu şirket adına kambiyo düzenleme yetkisinin bulunmadığını ve böyle bir borcun bulunmadığını iddia ettiği, mahkemece bu iddialar hakkında herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan karar verildiği görülmüştür. Mahkemece yapılması gereken davacının imzaya itiraz dışındaki iddiaları hakkında da delilleri toplayıp değerlendirme yaptıktan sonra HMK'nın 297. maddesine uygun şekilde karar vermekten ibarettir....