Şu halde İİK.nun 168/5. maddesi gereğince davacı borçlunun takip dayanağı çeklerin ödeme emri ekine eklenmediği, çeklerin kambiyo niteliği taşımadığı ve ticari alım satım kapsamında teminat olarak verildiğine yönelik şikayet ve borca itirazlarını 5 gün içinde yetkili icra mahkemesine bildirmesinin zorunlu olduğu, maddi olayda ödeme emrinin davacı borçluya 28/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından usulsüz tebliğe ilişkin bir şikayet olmadığı gibi davanın ise davacı borçlu tarafından 5 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 04/12/2019 tarihli dilekçe ikame edildiği anlaşılmış bu nedenle davacı tarafından açılan şikayet ve borca itiraz davasının süre yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince esas incelemesi yapılarak karar verilmesi isabetsizdir....
B- Kambiyo hukukuna ilişkin şikayet yönünden yapılan incelemede: İİK'nun 18/3 maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir. Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda borca itirazın yanında takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını ileri sürerek takibin iptalini de istediği anlaşılmıştır. Takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiası İİK.nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olup mahkemece taraflar gelmesede gereken kararın verilmesi zorunludur....
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere senedin kambiyo vasfında olduğu, mahkemece bu husus resen gözetilerek, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine, sair itirazlar yönünden ise davanın HMK'nın 150/5 maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından mahkeme kararının HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, Adana 7....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili asıl karara karşı istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten İİK'nın 170/a-2 maddesi gereği icra mahkemesinin yasal sürede önüne gelen işlerde senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığını re'sen denetlemesi gerektiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili ara karara karşı süre tutum dilekçesi vermiş, ayrıntılı istinaf dilekçesi vermemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo şikayetine ilişkindir. İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
bünyesinde barındırdığı söylenemiyorsa, artık senedi devralan kişi senede dayalı olarak hak sahibi sıfatını iktisap edemeyecek ve kambiyo hukukuna ilişkin hiçbir hukuki imkandan özellikle İİK'nın 170/a-2 uyarınca kambiyo hukuku kapsamında takip hakkından yararlanamayacağı, somut olayda, takip alacaklısının lehtar olmadığı, senedi beyaz ciro ile devraldığı, yetkili hamil olmadığı, ayrıca takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının da belirtilmediği, takip talebindeki ve ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu vekilince ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette ve kambiyo hukukuna ilişkin şikayette bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulü kısmen reddi ile, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen (tashihen) 23/07/2018 olarak düzeltilmesine, Kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine, şikayet eden (davacının) tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı (alacaklı) vekili süre tutum dilekçesiyle istinaf yasa yoluna başvurmuş olup, mahkemenin gerekçeli kararı davalı vekiline 02.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde davalı vekilinin süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı, süre dolduktan sonra 17.06.2019 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355. maddesindeki; “inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçesinde; takibe konu edilen bonoda vade tarihinin olmadığını, bononun bu haliyle kambiyo vasfında olmadığını, vadesi olmayan senedin düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ibraz edilmesi gerektiğini, düzenleme tarihinden iki yıl sonra başlatılan takibin iptali gerektiğini, ayrıca borca ve ferilerine ilişkin tüm itiraz ve dava haklarını, mükerrer takibe ilişkin tüm hakları ile faktoring sözleşmesine ilişkin tüm hukuki haklarını saklı tuttuklarını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu bonoya ilişkin şikayetçilere ihtarname tebliğ edildiğini, şikayetçilerin keşideci ve avalist sıfatına haiz olduğu bu nedenle bir sene içinde ibraz şartı aranmayacağını, zamanaşımı süresi dolmadan takibe geçildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçlusu tarafından ödeme emri tebligatının müvekkiline yapılmadığı belirtilerek, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir....
Ltd Şti'ne 02/10/2018 tarihinde, T3 Ltd Şti ne 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 16/12/2018 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu yönünde bir şikayet de bulunmadığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere ek olarak kamu düzenine aykırı işlemlere karşı şikayetin süreye tabi olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Başvuru, İİK.nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte teminat iddiasına dayalı borca itiraza ve kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının murafaalı olarak yapılmasına HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukukuna ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan maddede tazminat öngörülmediğinden şikayetin reddi halinde şikayetçi aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise...