Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 688/5. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belgeye dayanılarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. Öte yandan, İİK'nun 170/a-2 maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” Somut olayda, takibe dayanak senetlerden, 25.09.2011 vade tarihli bono dışındaki diğer 11 adet senette lehtar hanesinin boş olduğu görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen 11 adet belgenin, kambiyo senedi niteliği bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, İİK.'...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , icra müdürlüğünün 03/03/2020 tarihli verilen hacizlerin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine ilişkin kararına karşı şikayet yoluna giderek dosyanın mahkemenin 2020/162 E.sayısına kayıt edildiğini, birleştirme taleplerinin olduğunu, takip dayanağı senedin sahte olması dolayısıyla İstanbul CBS.'ye suç duyurusunda bulunduklarını ve bu senede karşı yürütülen işlemlerin durması ve hacizler kaldırılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ,"...İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Hükme konu Silivri İcra Müdürlüğü'nün 2008/4619 sayılı dosyanın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe ilişkin şikayet olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İlamlı icra takibinde hukuki sonuç doğurması bakımından ilamda yazılı borçlu vekiline tebligat yapılması yasal ise de ceza hukuku bakımından cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak, şikayet olunan asıl borçluya değil de borçlu vekiline icra emri tebligatının, cezai sorumluluk bakımından hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınmadan sanıkların beraat, yerine yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından “şikayet hakkının düşürülmesine” ibaresi çıkartılarak, hüküm fıkrasına “sanıkların beraatine” ibaresi eklenmek suretiyle...

        Davacı istinaf dilekçesinde özetle; borca dayanak evrakın kambiyo niteliğinde olmadığını, sözleşme niteliğinde olduğunu, ilamsız takip konusu olabileceğini, açık adres ve tanzim yeri ibarelerini bulundurmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde kambiyo şikayetine ilişkindir. Davacı taraf takip dayanağı bonoların yasal unsurlarının eksik olduğunu, bu nedenle kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 170/a maddesi "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....

        Dava İİK'nun 45. maddesi uyarınca açılmış şikayet ve İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış borca itiraz ve İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti davasıdır. Öncelikle İİK'nun 45. maddesinde rehinle edilmiş bir alacağının borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetler, çekler hakkındaki 167. maddesi hükmü mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dava konusu İzmir 27....

        İcra Müdürlüğü’nün 2019/6859 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine 06/06/2016 düzenleme tarihli 15/06/2017 vade tarihli 400.000 TL bedelli bonoya dayanılarak 09/05/2019 tarihinde 469.150,68 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 09/05/2019 tarihinde takip başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından İİK 170/a maddesi uyarınca takibe şikayet, imzaya ve borca itiraz edildiği, davanın yasal 5 günlük süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, kambiyo hukuku bakımından şikayetin İİK 170/a gereğince reddine, İİK 170/a tazminat öngörmediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        A- Taraf Sıfatına İlişkin İstinaf Sebebi Yönünden İnceleme: Davalı (alacaklı) vekili istinaf dilekçesinde, memurun hatalı işlem icrasında müvekkilinin kusuru olmadığından şikayet davasında müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını ve davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, Şikayet, bir dava türü olmayıp, icra ve iflas dairelerinin hukuka aykırı olan işlemlerinin iptali veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir hukuki yoldur. Şikayette şikayet eden ve şikayet edilen olmak üzere iki taraf bulunmakta olup, şikayet eden; bir icra işleminden zarar gören ilgilidir. Şikayet edilen ise doktrin ve uygulamaya göre şikayet konusu işlem lehine olan kimsedir. Şikayetin konusu da icra ve iflas dairelerinin yapmış oldukları işlemlerdir. Somut olayda, şikayetin konusu, örnek 10 ödeme emrinin iptali talebi olduğundan lehine örnek 10 ödeme emri düzenlenen alacaklının şikayet edilen (davalı) olarak şikayette taraf sıfatı bulunmaktadır....

        Bir diğer söyleyişle takibe konu senet şeklen kambiyo senedi vasfında olup ödenip ödenmeyeceği bir başka belge ile değerlendirilecekse bu iddia borca itirazdır. Ancak takibe konu senet metninde, ön veya arka yüzünde açıkça senedin teminat senedi olduğu belirtilmişse bu senet kayıtsız şartsız borç ikrarı unsurunu taşımadığı için kambiyo senedi vasfında olmayacağından bu şekildeki bir teminat senedi iddiası ise kambiyo hukuku bakımından şikayet niteliğindedir. Somut olayda, takip dayanağı senedin arka yüzünde;"26/10/2020 tarihli feragatname ve devir sözleşmesine istinaden düzenlenmiştir. Başka amaçla kullanılamaz" ibaresinin yer aldığı, bu haliyle senedin, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermediği görülmüştür. Bu aşamada senet arka yüzündeki bu ibare karşısında senedin teminat senedi olduğuna dair başkaca bir belgeye gerek yoktur....

        UYAP Entegrasyonu